Çocuk terbiyesinde ilk şart
Çocuk nasıl terbiye edilir
Sual: İki çocuğumuz var. Biri kız biri erkek.
Ergenlik çağına girdiler. Ancak son bir iki senedir çok değiştiler, asabi
oldular, nasihat kabul etmiyorlar, karşılık vermeye, bizi azarlamaya bile
başladılar. Bunun üzerine beyimle beraber çocuk eğitimi kitaplarını okuduk,
bunlar ergenlik çağında normalmiş, sevgi ve şefkatle yaklaşmalı, onlarla
arkadaş olmalı imiş. Bunu da denedik ancak değişen bir şey yok. Sizin bir
tavsiyeniz var mı?
CEVAP
Teşhis doğru yapılmazsa tedavi de hem yanlış olur hem de netice vermez. Bir
çocuk akıl baliğ olunca yani ergenlik çağına gelince mükellef olur, yani
dinimizin emir ve yasaklarına muhatap olur. İmanın şartlarını yani Amentü’yü
manasıyla beraber bilip söylemesi, İslam’ın beş şartına inanması, gereğini
yapması farz olur. Gusletmesi, abdest alması, namaz kılması farz olur. Anne
babalar ve gençler buna dikkat etmezse, hem günaha girdikleri gibi hem de huzur
yüzü görmezler.
Ergenlik çağındaki gençlerde problemlerin ana sebebi, belki imanlarının
olmayışı, varsa gusletmemeleri ve namaz kılmamalarıdır. Çocuk akıl baliğ olunca
bunları bilmezse, inanmazsa, beğenmezse mürted olur. Buna sebep olan anne baba
da mürted olur.
Yeni müslüman olanın veya akıl-baliğ olan çocuğun, önce Kelime-i
şehadet söylemesi ve bunun manasını öğrenip, inanması gerekir. Bundan
sonra, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan itikad, yani iman
edilmesi gereken bilgileri öğrenip, bunlara inanması gerekir.
Sonra Ehl-i sünnetin dört mezhebinden birinin kitaplarında yazılı olan fıkıh
bilgilerini, yani İslam’ın beş şartını ve helal, haram olan şeyleri öğrenmesi
ve bunlara inanması ve uygun yaşaması gerekir. Bunları öğrenmek ve uymak
gerektiğine inanmayan, önem vermeyen mürted olur. Yani kelime-i şehadet
getirerek müslüman olduktan sonra, tekrar kâfir olur.
Nikahlı müslüman bir kız, baliga olduğu zaman, Müslümanlığı bilmezse, nikahı
bozulur. Yani mürted olur. Allahü teâlânın sıfatlarını ona bildirmelidir. O da,
tekrar etmeli ve (bunlara inandım) demelidir. (Dürr-ül-muhtar)
İbni Abidin hazretleri bunu açıklarken diyor ki:
Kız küçük iken, ana-babasına tâbi olarak müslümandır. Baliga olunca, ana
babasının dinine tâbi olması devam etmez. İslamiyet’i bilmeyerek baliga olunca,
mürted olur. İman edilecek şeyleri işitip de, inanmamış kimse, kelime-i tevhid
söylese, yani (La ilahe illallah Muhammedün resulullah) dese,
müslüman olmaz. Amentü’de bulunan altı esasa inanan ve (Allahü
teâlânın emirlerinin ve yasaklarının hepsini kabul ettim, beğendim) diyen
kimse müslüman olur.
Her müslüman, çocuklarına Amentü’yü ezberletmeli, manasını iyice öğretmelidir!
Çocuk bu altı esası öğrenmez ve inandığını söylemezse, baliğ olduğu zaman
müslüman olmaz, mürted olur.
Sadece Allah’a inandım demek kâfi değildir. Amentü’de bildirilen altı esastan
birini, mesela kaderi inkâr eden, kâfir olur, bütün iyi amelleri yok
olur. (Redd-ül Muhtar)
Her müslümanın birinci vazifesi, evladına İslamiyet’i ve Kur'an-ı kerimi
öğretmektir. Evlat nimetinin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için
Pedagoji [çocuk terbiyesi] dinimizde çok kıymetli bir ilimdir. İslam dinine
karşı olanlar, bu önemli noktayı anladıkları içindir ki, “Birinci hedefimiz,
gençliğin ele alınması ve onların dinsiz olarak yetiştirilmesidir” diyorlar.
Evlat, ana baba elinde emanettir
Sual: Çocukların yetiştirilmesinde öncelik ne olmalı, önce
okul ve iş mi yoksa önce dinini mi öğretmek gerekir?
Cevap: Evlat, ana, baba elinde emanettir ve büyük bir nimettir.
Nimetin kıymeti bilinmezse elden gider. Peygamber efendimiz, (Bütün
çocuklar Müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyaya gelir. Bunları sonra
anaları, babaları Hıristiyan, Yahudi ve dinsiz yapar) sözü ile
Müslümanlığın yerleştirilmesinde ve yok edilmesinde en mühim işin, gençlikte
olduğunu bildiriyor. Bunun için her Müslümanın birinci vazifesi, evladına
İslamiyet’i ve Kur’an-ı kerimi öğretmek olmalıdır. Çünkü evlat, ana baba elinde
bir emanettir. Çocukların temiz kalpleri kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi
her şekli alabilir. Küçükken hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir.
Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur. Çocuklara iman,
Kur'an ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve
dünya saadetine ererler. Bu saadette anaları, babaları ve hocaları da ortak
olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise bedbaht olurlar. Yapacakları
her kötülüğün günahı, ana, baba ve hocalarına da verilir. Tahrim suresinin 6.
ayet-i kerimesinde mealen, (Kendinizi, evlerinizde ve emirlerinizde
olanları ateşten koruyunuz)buyurulmaktadır. Bir babanın evladını Cehennem
ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem
ateşinden korumak da, imanı, farzları ve haramları öğretmekle, ibadete
alıştırmakla ve dinsiz, ahlaksız arkadaşlardan korumakla olur. Bütün
kötülüklerin başı, kötü arkadaştır.