İcma nedir? İcma’ı inkâr küfür müdür?
İcma olan hususlar
CEVAP Eshab-ı kiramın söz birliğine icma denir. Bir şeyi, Eshab-ı kiram, sözbirliğiyle bildirmediyse, Tabiinin sözbirliği bu şey için icma olur. Tabiin de bu şeyi sözbirliğiyle bildirmediyse, Tebe-i tabiinin sözbirliğiyle bildirmeleri, bu şey için icma olur, çünkü bu üç asrın âlimleri yani müctehidleri, hadis-i şerifle övülmüştür. Bunlara Selef-i salihin denir. (S. Ebediyye) İcma’a uymak farzdır. İcma’ı inkâr ise küfürdür. Hazret-i Ebu Bekir’le Hazret-i Ömer’in hilafetlerini inkâr eden kâfir olur. Cenaze namazının farz-ı kifâye olduğunu inkâr eden de kâfir olur, çünkü bunları inkâr eden, icma’ı inkâr etmiştir. (Redd-ül-muhtar) İcma’ın dereceleri vardır: Eshab-ı kiramın, açıkça ve her asrın icma’ı ile haber verilmiş olan icmaları, âyet-i kerime ve mütevatir olan hadis-i şerif gibi kuvvetlidir, inkâr eden kâfir olur. Eshab-ı kiramdan bazısının icma edip, diğerlerinin sükût ettikleri icma da, kesin delildir, ama inkâr eden kâfir olmaz. Eshab-ı kiramın ihtilaf ettikleri bir hükümde, sonra gelenlerde hasıl olan icma olup, haberi vahid ile bildirilen hadis-i şerif gibidir. Bununla amel vacib ama, iman vacib değildir. Gerek Eshab-ı kiram, gerekse âlimler topluluğu, sapıklıkta, yanlış bir şey üzerinde sözbirliği yapmazlar. Bir hadis-i şerif meali: (Ümmetimin âlimleri, dalalette, sapıklıkta birleşmez.) [İbni Mace, İ. Ahmed, Taberani] Kur’an-ı kerimde de, Eshab-ı kirama ve salih âlimler topluluğuna uymayanların Cehenneme gideceği bildirilmektedir. Bir âyet-i kerime meali: (Doğru yol açıkça belli olduktan sonra, Resulullah’a karşı çıkıp, müminlerin [Eshab-ı kiramın ve âlimlerin] yolundan ayrılanı döndüğü sapık yolda bırakır, Cehenneme atarız.) [Nisa 115] Eshab-ı kirama cemaat dendiği gibi, âlimler topluluğuna da cemaat denir. Bir kaç hadis-i şerif meali: (Cemaatten bir karış ayrılan, cahiliye ölümüyle ölmüş olur.)[Buhari] (Cemaatle birlikte olun! Allah’ın rızası, rahmeti, yardımı cemaatle birliktedir. Cemaatten ayrılan Cehenneme düşer.) [İbni Asakir] (Sürüden ayrılanı kurt, cemaatten ayrılanı şeytan kapar. Sakın cemaatten ayrılmayın!) [Tirmizi] (Cemaatten bir karış ayrılan İslam halkasını boynundan çıkarmış olur.) [Ebu Davud] (Allahü teâlânın rızası, icma’dadır.) [İbni Asakir] Bir asırdaki müctehidlerin bir kısmının ictihadına, diğerleri işitince susup reddetmezlerse, Hanefi’de icma olur, Şafii’de icma olmaz. İcma delil değildir diyen kâfir olmaz; bid’at sahibi olur. Dinde zaruri olan, [cahillerin de bildikleri icma bilgilerine] inanmayan kâfir olur. Bir sözün küfür olduğunda, âlimlerin söz birliği yoksa, o söze küfür denmez. İcma ile bildirilen hükümlerden bazıları şöyledir: 1- Nass veya icma ile bildirilen bir haramı inkâr küfürdür. 2- Dört mezhebin icmaına inanmayan kâfir olur. (Redd-ül-muhtar,Mektubat) 3- İbadetler imandan parça değildir. Namazı terk etmekte icma hasıl olmadı. 4- Kütüb-i sittedeki hadis-i şeriflerin hepsi sahihtir. 5- Kâinattaki her şey, sonradan yaratıldı, inkâr eden kâfirdir. 6- Kerametin hak olduğu icma-i ümmet ile sabittir. 7- Cemaat ile yirmi rekat teravih kılmak sünnettir. 8- Yayılan bid'atin kötülüğünü Müslümanlara duyurmak farzdır. 9- Müta nikahı haram olduğunda icma hasıl oldu. 10- İlk iki büyük halifenin halifeliklerine sahih değil demek küfür olur. Dört büyük halifenin üstünlükleri halifelik sırasına göredir. 11- Kabr-i şerifte, Resulullahtan yardım istemeyi inkâr, sahabenin icma’ını inkâr olur. 12- Kur'an-ı kerimin bir harfini bile değiştirmek veya musiki aletleri ile okumak haram olduğu gibi, bugün mevcut olan Mushaftan başkasını okumak da haramdır. 13- Namazda ayakta, âyetleri Arapçadan başka dil ile okumak caiz değildir. 14- Cemaatle namazı terk etmeyi âdet edinmek günahtır. 15- Kadınların başlarını açmaları haramdır, inkâr eden kâfirdir. Sadece kulaklarından sarkan saçlarını örtmeleri farz değildir diyen âlimler de vardır. 16- Dört mezhepten birine uymak vaciptir. Bu konuda icmâ hasıl oldu. Dördü birleştirilip bir mezhep haline getirilemez. (Tahrir, Mugîs-ül-Hak fî İhtiyârî Ehak) Dört mezhepten birine uymayan, bid'at ehli olup Cehenneme gider.(Tahtavi) |