İftar vermenin sevabı nedir?
İftar vermenin fazileti
CEVAP
İftar vermek çok sevabdır. Yolda giderken bir oruçluya bir hurma veya bir
zeytin verilse de iftar verme sevabına kavuşulur. Peygamber efendimiz, (Bir
kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı
kadar ona sevab verilir) buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir
oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler. Onlara
cevaben (Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da,
biraz süt ikram edene de bu sevab verilir) buyurdu. (Beyhekî)
Yine bir hadis-i şerifte, (Ramazanda bir misafire oruç açtırana Sırat
köprüsünü geçmek kolaylaşır) buyuruldu. (V. Necat)
Yemek yedirmek çok sevabdır. Hele oruçluya yedirmek daha çok sevabdır. Oruç
tutanın sevabı kadar sevab alır, oruçlunun sevabından eksilme olmaz.
Peygamber efendimiz, (Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren,
anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur) buyurunca da, Eshab-ı
kiram, “Su az ve kıymetli iken mi?” diye sual etti. Onlara cevaben (İsterse
nehir kenarında versin, aynıdır) buyurdu. (V. Necat)
Yemek yedirmeyi nimet bilmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve
bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir.) [İsfehani]
(Allahü teâlâ, yemek yediren cömertle meleklerine övünür.) [İmam-ı
Gazali]
(Misafir, sofrada bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine dua eder.) [Taberani]
(Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, tatlı konuşan, yemek yediren ve
herkes uyurken namaz kılanlar içindir.) [Tirmizi]
(Arkadaşına, sevdiği yemeği ikram edenin günahları affolur.)[Bezzar]
Dostlarla yemek
Dost ve arkadaşlara yemek yedirmek, sadaka vermekten efdaldir. Hazret-i Ali
buyurdu ki:
(Dostlara yedirdiğim bir ekmek, fakirlere verdiğim beş ekmekten daha
kıymetlidir. Dostlarla yenilen yemek, köle azat etmekten daha makbuldür.)
(O beni yemeğe çağırmıyor. Onu niye çağırayım) dememelidir! Yemeğe çağırırken
de, yemeğe giderken de yalnız Allah rızasını düşünmelidir!
Yemekte günah işlenen davetlere gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de,
zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de
tevazu alametidir.
Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek
müstehaptır.
Bazı âlimler ise, (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek
sünnettir) demişlerdir.
Müslümanın Müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani
davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, (Davete icabet ediniz) buyuruldu.
(Müslim)
Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!
Peygamber efendimiz bu hususta, (Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği
hastalıktır) buyurmaktadır. (Deylemi, Hâkim, İbni Lâl, Dare Kutnî,
Hatib)
Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) [İsfehani]
(İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın
olanın hakkı daha önce gelir.) [Buhari]
(Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.)[Buhari]
(Dinimizin bu konudaki emrine uymamış olur.)
Sual: Haram parayla iftar verilir mi?
CEVAP
Yalnız haram para ile iftar verip ondan sevap bekleyen kâfir olur. Sevap
beklemeden vermek küfür olmaz. Geliri haram helal karışıksa, verilen iftar
haram da küfür de olmaz.
Sual: Almanya'da şöyle söylentiler var:
«Burada herkes zengin istediği her şeyi alıp yiyor. Hiç kimseyi davet etmek
gerekmez. Asıl sevap kazanmak için bir fakiri davet edeceksin ki sevap
kazanasın. Burada fakir olmadığına göre iftara davet etmek gerekmez» diyorlar.
Doğru mu?
CEVAP
Yanlış. Akıl ile din olmaz. Din kitapları ne yazıyorsa, ona bakılır. Bazı
kimseler de, "Mahallende fakir varken hacca gitmek gerekmez. Fakiri
sevindirmek hacdan önemlidir" diyorlar. Ama dinimiz öyle demiyor. Müslüman
olanın dinimizin bildirdiklerine inanması gerekir. Bütün dünyanın fakirlerini
doyursanız, hepsini zengin etseniz, hac yerine geçmez.
Fakire yemek yedirmenin sevabı ayrı, iftar açtırmanın sevabı ayrıdır. Peygamber
efendimiz, (Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından
doğduğu günkü gibi günahsız olur) buyurunca, Eshab-ı kiram, "Su
az ve kıymetli iken mi?" diye sual etti. Onlara cevaben (Hayır,
ırmak kenarında olsa da, ırmaktan bir bardak su alıp verilse de aynı sevaba
kavuşur) buyurdu.
Görüldüğü gibi ırmaktan su almak bedavadır. Burada önemli olan oruçluya iftar
açtırmaktır. Bu su ile de olur, hurma ile de olur, zeytin ile de olur. Yemek
yedirilirse daha çok sevap kazanılır.
Sual: Oruçlu olmayanı iftara davet etmek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. Fakat iftara davet ederken, oruç tutanları tercih etmeli.
Bir mazereti sebebiyle, oruç tutamıyorsa, mesela yolcu ise, hasta ise yahut
muayyen halde ise, onlar da, davet edilebilir.
İftar yemeği parası vermek
Sual: Birine iftar yemeği parası vermek, iftar vermek gibi sevab
mıdır?
CEVAP
Evet.
İftar ettirme sevabı
Sual: Cami önlerinde camiden çıkanlara iftarını açmak için hurma
veriliyor. Bunlar da iftar ettirme sevabına kavuşuyorlar mı?
CEVAP
Elbette kavuşuyorlar. Yarım bardak su verilse de, iftar sevabına kavuşulur.
İftar ettirme sevabı çok büyüktür. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ramazan ayında, bir oruçluyu, su ile de olsa iftar ettiren, anasından
doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [V. Necat]
(Bir kimse, Ramazanda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak
teâlâ, onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevab
verilir.) [İbni Huzeyme]
(Bir hacıyı veya bir mücahidi teçhiz eden ve onların ailesini görüp gözeten
veya bir oruçluya iftar veren, aynı sevablara kavuşur, diğerlerinin sevabından
hiç bir şey eksilmez.) [Beyhekî]
İftara davet ederken
Sual: İftara veya başka davetlere tanıdıklarımızı davet ederken
bazıları, (Kimler geliyor?) diye soruyor. Söylemek gerekir mi?
CEVAP
Elbette, gerekir. Hattâ sormasını beklemeden, kimlerin geleceğini
söylemeli. Gelecekler arasında görüşmek istemediği veya görüşmesinde sakınca
olabilecekler olabilir.