İlimde en üstün olanlar

İlimde en üstün olanlar

Sual: Mezhepsiz bir hoca, Eshab-ı kirama saldırmak için, güya mezhep imamlarını över görünüp, (Dört mezhebin imamı, mutlak müctehid olup ilmin zirvesindeydi. Onlardan sonra gelenlerden hiçbiri, o seviyeye yükselemedi. Dört imam, sahabenin çoğundan ilim bakımından üstündür. Sahabeden işçi, köylü, çiftçi, esnaf, köle, hizmetçi, çoban ve ilimsiz olanlar çoktu. Bunların hiçbiri müctehidlerle kıyas edilemez) diyor. Eshab-ı kiramın hepsi, mutlak müctehid olup, sahabeden olmayan bütün müctehidlerden üstün değil mi?
CEVAP
Evet, sahabenin tamamı, sahabeden olmayan ulema ve evliya zatların hepsinden üstündür. Resulullah'ın mucizesini anlayamayanlar, sahabeye bilerek veya bilmeyerek dil uzatıyorlar. Sahabenin yüksekliği, Resulullah'ın "sallallahü aleyhi ve sellem" yüksekliğinden ileri gelmektedir.

Keramete, mucizeye inanmayan mezhepsizler, kerameti insanın yaptığını sandıkları için kabullenemedikleri gibi, sahabenin yüksekliğini de kabul edemiyorlar. Resulullah efendimiz, onlara bir kere bakıp teveccüh edince, en yüksek seviyeye çıktıklarına akıl erdiremiyorlar. Zâhir ve bâtın ilimlerini, Resulullah'ın mübarek cemalini görmekle ve kalblere işleyen, ruhları çeken sözlerini işitmekle, az zamanda edindiler. Bunlar, Peygamber efendimizin mucizelerindendir. Yabancı ülkeye gönderdiği elçiye bir teveccüh etmekle, o Sahâbî, o ülkenin lisanını hemen öğrenirdi. Allahü teâlâ, Eshab-ı kiram için, (Seçilmiş ümmet) tâbirini kullandı. Hepsinden razı olduğunu bildirdi. Hepsini Cennete koyacağına söz verdi. Âlimlerin en büyüğü, İmam-ı a'zam hazretleri de, (Eshab-ı kiramdan herhangi birinin sözü, benim ictihadıma uymazsa, benimkini bırakın, Sahâbînin sözüyle amel edin!) buyuruyor. (Ravdat-ül-ulema)

Böylece Eshab-ı kiramın, çoban da olsa, köylü de olsa, hepsinin kendinden ilim bakımından da üstün olduğunu bildiriyor. Çobandan, büyük zat olmaz mı? Çobanlığı hakaret için kullanmak çok yanlıştır. Bir hadis-i şerif şöyledir:
(Çobanlık yapmayan peygamber yoktur. Ben de çobanlık yaptım.) [Buhârî]

Eshab-ı kiram hakkında din kitaplarımızda bildirilenlere bakalım:
Eshab-ı kiramın hepsi, mutlak müctehid olduğu hâlde, Peygamber efendimizi görüp taklit ettikleri için, peygamberlerden sonra en yüksek makama kavuşmuşlardır. Tâbiîn, Eshab-ı kirama tâbi oldukları, onları taklit ettikleri için, yüksek şerefe kavuşmuştur. Onlardan sonra gelenler de onlara tâbi oldukları, onları taklit ettikleri için Tebe-i tâbiîn şerefine nail olmuştur. Peygamber efendimiz de, (Âlimler rehberdir, âlimlere tâbi olun!) buyurdu. O hâlde Ehl-i sünnet âlimlerine uymak lazımdır. (Berîka)

Hiçbir Müslüman, hiçbir evliya zat, Eshab-ı kiramın derecesine ulaşamaz. Eshab-ı kiramın hepsi âlim ve âdildi. İnsanların efendisinin sohbetinde, hizmetinde bulunmuşlar ve ona yardımcı olmuşlardır. En az sohbette bulunanı bile, en yüksek evliya zattan daha yüksektir. Allahü teâlânın Habibi’nin bir sohbetinde, bir teveccühünde hâsıl olan hâller, o mübarek nefesleri ve nazarları tesiriyle zuhur eden kemaller, o huzura, o yakınlık saadetine kavuşamayanlara nasip olmamıştır. Eshab-ı kiramın hepsi, daha ilk sohbette, nefse uymaktan kurtulmuştur. (İslam Ahlakı)

Eshab-ı kiramın herbiri müctehid ve mezhep imamıydı. (Mizan-ül-kübra, Hadîka-tün-nediyye)

İbni Hacer-i Mekkî hazretleri buyurdu ki:
Eshab-ı kiramın nail oldukları yüksek şereflere başka hiç kimse kavuşamaz. O şereflerden biri şudur: Resulullah'ın mübarek nazarları onlara işlemiş ve hepsine mânevî imdatla yardım etmiştir. Bu özellik, bunlardan başkasında bulunmuyor. Bunların üstünlüklerine, geniş ilimlerine, Resulullah’tan aldıkları hakikat mirasına, sonra gelenlerden hiçbiri kavuşamadı. Hepsi âdil, sâlih, veli, âlim ve müctehiddi. Kur’an-ı kerimde, (Allah onların hepsinden razıdır) buyuruldu. Onlardan birini kusurlu bilmek, bu âyet-i kerimeye inanmamak olur. (Savaik-ul-muhrika)

İmam-ı Şâfiî, Risale-i kadime’de, (Eshab-ı kiramın tamamı ilim, ictihad ve akılca hepimizden üstündür) buyurdu. (Mizan-ül kübra)

Bu söz de, açıkça, Eshab-ı kiramın tamamının ilim bakımından da, sonra gelenlerden üstün olduğunu gösteriyor.

İmam-ı Busayrî hazretleri buyuruyor ki: Eshab-ı kiramın hepsi de ictihad sahibiydi. Allahü teâlâ, hepsinden razıydı, onlar da Allah’tan razıydı. Onlara hata isnat edilmez. (Kaside-i hemziye)

Sehl bin Abdullah Tüstürî hazretleri buyuruyor ki: Sahabenin hepsini büyük bilmeyen, Resulullah’a iman etmiş olmaz. (Redd-i revafıd)

İmam-ı Şa'rânî hazretleri buyuruyor ki: Eshab-ı kiramın herbiri, müctehid ve mezhep imamıydı. (Mizan-ül kübra)

İmam-ı Gazâlî hazretleri, herbiri müctehid olduğu için, (Eshab-ı kiramın her sözü senettir) buyurmuştur. (Ravdat-ül-ulema)

Sahabenin hepsi müctehiddir. (M. Çihar Yâr-i Güzîn)

Şu hadis-i şerifler de, Eshab-ı kiramın, evliya ve müctehid olduğuna birer delildir:
(Rabbim bana vahyetti ki: “Eshabın gökteki yıldızlar gibidir. Bazısı bazısından daha parlaktır. Onlardan herhangi birine uyan hidayet üzeredir.”) [Deylemî]

(Eshabım, cin ve insanların hepsinden daha üstündür.) [Bezzar]

Peygamber efendimiz, (Eshabım herkesten üstündür) buyururken, Ehl-i sünnet âlimleri de aynı şeyi bildirirken, (Hayır üstün değildir)demek, üstündür diyen âlimleri ve Resulullah'ı yalanlamak olmaz mı?

(Eshabımdan herhangi birine uyan, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur.) [Beyhekî]

(Ümmetimin en hayırlısı, en iyisi asrımdaki Müslümanlar [Eshab-ı kiram] dır.) [Buhârî]

(Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Herhangi birine uyan hidayete erer.) [Taberânî, Beyhekî, İbni Asakir, Hatîb, Deylemî, Dârimî, İ. Münâvî, İbni Adiy] (Bu hadis-i şerifi sekiz hadis âlimi bildirmektedir. Bu âlimlere yalancı demek kadar çirkin ne olabilir?)

Allahü teâlâ, Resulü ve Resulullah’ın vârisleri Eshab-ı kiramı övüyor. Onların müctehidlerden fazla ilme sahip olmaları, Resulullah’ın mucizeleriyle oluyor. Allahü teâlâ, Eshab içinde çoban, köle, işçi, köylü olacağını bilmiyor muydu? Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an-ı kerimde niye onları övdü? Niye (Hepsinden razıyım) dedi? Hepsi Allah’tan niye razı oldu? (Hepsine Cenneti söz veriyorum) diye niye söyledi? Hâşâ onlar cahilse, Resulullah niye onların herbirini, (Hidayet yıldızları) olarak gösterdi? Dört mezhep imamı Eshab-ı kiramın sözlerini niçin senet olarak aldılar ve hepsinin ilim bakımından da üstün olduğunu bildirdiler?

İşçi, köylü, çoban, çiftçi denilen mübarek zatlar, o ilimleri, Resulullah'tan aldılar. Allah’ın Resulünün bir nazarıyla o makama yükseldiler. Bu mucizeden şüphe eden, Allahü teâlânın kudretinden şüphe etmiş olur. Mucizeyi anlamayan, Eshab-ı kiramın büyüklüğünü anlayamaz. Mucizeleri kabul etmeyen bid’at ehli, hep tevil etmiştir. Mesela Abduh, Ebabil kuşlarının bir taş atarak askerleri öldürmesine, mikrop demiştir. Mucizeye bir türlü akıl erdiremeyenlerin kimi mason olmuş, kimi de mezhepsiz… Kimi de zaten Müslüman olmadığı hâlde, Müslüman görünerek, İslamiyet’i, Ehl-i sünnet’i içeriden yıkmaya çalışmaktadır.