(İstisnalar kaideyi bozmaz) deniyor. Genel hükümler içinde özel hükümler olabilir mi denmek isteniyor?

İstisnalar kaideyi bozmaz

CEVAP
Evet, öyle deniyor. Bazı örnekler verelim:
1- Bütün mucizeler mahlûktur, ama istisna olarak Kur'an-ı kerim, mahlûk olmayan mucizedir.

2- Herkes bir ana babadan dünyaya gelir, ama Hazret-i Âdem ve Hazret-i Havva, ana babasız, Hazret-i İsa ise babasız dünyaya gelmiştir. Bunlar istisnadır.

3- Kur’an-ı kerimde, (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3)

Meyte, Besmelesiz kesilip öldürülen hayvan demektir. Böyle hayvanlar leş olur yenmez. Bir de kan haramdır. Ama her ikisinin de istisnası vardır. Hadis-i şerifte, (Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir; iki kan ise, karaciğerle dalaktır)buyuruldu. (İbni Mace)

Demek ki, boğazından kesilmese de balık yenir. Dalak da, kan olduğu hâlde yenir.

4- Kadınla erkek yan yana cemaatle namaz kılsa erkeğin namazı bozulur. Ama Kâbe’de bozulmaz. Bu Kâbe’ye mahsus istisnadır.

5- Zekât fakire verilir, zengine verilmez. Din ilmini öğrenen talebe ve din ilmini öğreten hoca, çok zengin olsalar da, bunlara zekât verilir. Bu bir istisnadır.

6- Müslüman kadın, saçını ve kollarını açamaz. Cariye bundan müstesnadır, ona haram değildir.

7- Hayvanlar, âhirette toprak olacaklardır. İstisna olarak on kadar hayvan Cennete girecektir.

8- Herkes miras hakkına sahiptir, fakat gayrimüslim bir kadın, Müslüman olan kocasından miras alamaz. Müslüman bir babanın oğlu mürted olsa, o da miras hakkına sahip olamaz. Bir hadis-i şerif meali:
(Müslüman kâfire, kâfir de Müslümana mirasçı olamaz.) [Buhari]

9- Deniz temizdir, ürünleri de yenir. Denize pislik de atılsa, abdest alınabilir, gusledilebilir. Bunun istisnasını yaşadık. Önceki belediyelerin zamanında, yıllarca Haliç pislik içindeydi.

Deniz ürünleri olan balık ve balığa benzeyen hayvanların hepsi yenir. Balık şeklinde olmayan deniz haşaratı yenmez.

10- Kâfirler sonsuz Cehennemde kalacaklar ve azapları da hiç hafiflemeyecektir. Bu husus âyet-i kerime ve hadis-i şerifle bildirilmiştir. İstisna olarak, içlerinde haftada, ayda veya yılda bir kere azapları hafifleyenler olabilir. Mesela, Ebu Leheb, Resulullah efendimizin dünyaya geldiğini müjdeleyen cariyesi Süveybe’yi sevincinden dolayı azat etmişti. Bunun için, her yıl, Rebiul-evvel ayının 12. gecesi, azabı hafifler. İki parmağı arasından çıkan serin suyu emerek ferahlar. (M. Nasihat)

Üç tane de başka istisnalardan örnek verelim:
1- Belediye ve halk otobüsleri yolcularından ücret alır. Polislerden, gazeteci olup da sarı basın kartı olanlardan ücret alınmaması da bir istisnadır.

2- Ramazan-ı şerifte, İzmir’e giden biri, (Lokantalar açık, herkes yiyip içiyor, oruç tutan yok) dese, bu sözünden, İzmir’de hiç oruç tutanın olmadığı anlaşılmaz. Oruç tutmayanların çok olduğu anlaşılır.

3- Deyimlerde de, böyle farklı anlatımlar olur. Dünya yuvarlak olduğu için her şehrin bir doğusu ve batısı olur. Doğusu ve batısı olmayan şehir yoktur. Doğu denince Asya, Batı denince de, Avrupa anlaşılır. Hâlbuki Asya’nın da doğusu var, ona uzak doğu deniyor. Avrupa’nın da batısı var. Bir hadis-i şerifte, (Doğu’da biri öldürülür de, Batı’da olan buna razı olursa, öldürme günahına ortak olur) buyuruluyor.

(Batı kültürünü gözü kapalı kabul ettik. Batı’da insanî değerler yok olmuştur) denince, Batı’dan kastın Avrupa olduğu anlaşılır. İstanbul, Avrupa yakasında olmasına rağmen, Avrupa denince İstanbul anlaşılmaz. (Avrupalı Hristiyan’dır) denince, (Avrupa’da Müslüman da vardır. İstanbul da Avrupa’dadır, İstanbul'a Hristiyan denmiş olur) demek yanlıştır. Böyle yanlış söyleyerek, bir kaşık suda fırtına kopartmaya çalışanlar, kendi cahilliklerini ortaya koymaktadır.