(“Şefaat Yâ Resulallah!” demek şirktir, çünkü hiçbir peygamber şefaat edemez. Allah’ın izin verdiği meleklerden başkası şefaat edemez) deniyor. Peygamberler şefaat etmez mi?
Şefaati inkâr etmek
CEVAP
Elbette, şefaat ederler. Birkaç âyet-i kerime meali:
(O gün, kimse şefaat edemez. Ancak Rahman olan Allah’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimse şefaat eder.) [Taha 109]
Tefsir âlimleri, bu âyetin, Allahü teâlânın izin verdiklerinin şefaat edeceğini, başkalarının edemeyeceğini açıkça gösterdiğini bildiriyor. Burada, sadece melekler şefaat edecek denmiyor.
(Rahman olan Allah’ın nezdinde söz ve izin alanlardan başkası şefaat edemez.) [Meryem 87] (Bu âyette de aynı şeyler bildiriliyor. Meleklerden başkası şefaat edemez denmiyor. Eğer başkaları şefaat edemeseydi, hâşâ Allah bunu bildirmez miydi?)
(Allah’ı bırakıp da, taptıkları putlar şefaat edemez. Ancak hak dine inanıp ona şahitlik eden kimseler şefaat eder.) [Zuhruf 86] Putlar şefaat edemez deniyor. Ama hak yoldakilerin şefaat edeceği bu âyette de açıkça bildiriliyor. Sadece melekler denmiyor.
(Allah, şefaat edene ve şefaat edilene izin vermedikçe, hiç kimse şefaat edemez, şefaati fayda vermez. Kalblerindeki müthiş korku giderilince, [şefaat bekleyenler, şefaat edenlere] “Rabbiniz şefaat hakkında ne buyurdu?” diye soracaklar. Onlar [şefaat edenler] ise, “Hak olanı buyurdu [şefaate izin verdi]” diyecekler.) [Sebe 23] (Allah’ın izin verdikleri şefaat eder) deniyor. Sadece melekler denmiyor.
(Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır.) [Necm 26] Melekler de ancak, Allah’ın hoşnut olduğu kimselere şefaat edebiliyor, kâfirlerden hoşnut olmadığı için onlara şefaat yoktur.
Şefaat, izinle olur
(Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir?) [Bekara 255] Bu âyet de, Allah’ın izniyle şefaat edileceğini gösteriyor. Sadece melekler denmiyor.
(Allah’ın izni olmadan hiç kimse şefaatçi olamaz.) [Yunus 3] (Burada da şefaat hakkı ancak Allah’ın iznine bağlıdır. Sadece melekler denmiyor.)
(Bütün şefaatler Allah’ın iznine bağlıdır.) [Zümer 44]
Demek ki, peygamberler, âlimler ve şehitler gibi çok şefaat edecek kimseler vardır ki, hepsinin şefaat etmeleri Allahü teâlânın iznine bağlıdır.
Bid’at ehli, kâfirlere şefaatçi olmadığını ve putların şefaat edemeyeceğini gösteren âyetleri, Müslümanlara yüklemeye çalışıyor,(Peygamberler de şefaat edemez) diyor.
Şefaate sadece iman ehli kavuşacak, kâfirler şefaatten mahrum kalacaktır. İki âyet-i kerime meali:
(Artık şefaat edicilerin [peygamberlerin, meleklerin, sâlihlerin, şehitlerin ve diğer şefaat edeceklerin] şefaati, onlara [kâfirlere] fayda vermez.) [Müddesir 48]
(O gün zâlimler için, ne müşfik bir dost, ne de sözü dinlenecek şefaatçi vardır.) [Mümin 18] Âyette (Zâlimlere şefaat yok) deniliyor, müminlere denmiyor. Burada zâlimin kâfir demek olduğunu, tefsir âlimleri bildirmiştir. (Müminler için de yoktur) demek, Kur’an-ı kerimi değiştirmek olur.
(Kâfir için dost ve şefaatçi yok) demek, (Müminler için dost ve şefaatçi var) demektir. Kur'an-ı kerimi en iyi anlayan Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kıyamette ilk şefaat eden ben olacağım.) [Müslim]
(Bütün peygamberler şefaat edecektir.) [Buhârî]
(Kıyamette peygamberler, sonra âlimler ve şehitler şefaat eder.)[İbni Mâce]
(Kur'an, Kıyamette Kur’an okuyanlara şefaat eder.) [Müslim]
(Kıyamette Allahü teâlâ, “Melekler, peygamberler ve sâlihler şefaatlerini yaptılar. Bundan sonra benim büyük rahmetim kaldı” buyurur.) [Buhârî]
Görüldüğü gibi peygamberler de şefaat edecektir. Bütün müfessirler, muhaddisler ve fakihler gibi, dört mezhebin imamları da şefaatin hak olduğunu bildirmişlerdir. Bütün âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zamhazretleri, (Peygamberler, âlimler ve sâlihler, günahkârlara şefaat edecektir) buyurdu. (Fıkh-ı ekber)
Başta Peygamber efendimiz olmak üzere bütün âlimler, (Şefaat vardır, şefaat haktır, peygamberler, âlimler ve sâlihler şefaat edecektir) buyururken, şefaati inkâr eden sapıklara inanmak ahmaklık olur.