Receb ayına saygının neticesi
01/01/2025 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Receb ayı, her ümmet için kıymetli mi idi ve her ümmet bu aya saygı gösterir miydi?
Cevap: Mübarek üç
ayların ilki olan receb ayı, Âdem aleyhisselamdan beri kıymetli idi. Bu ayda
muharebe etmek günah idi. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi. Receb demek,
mürecceb, muazzam, muhterem, kıymetli demektir. Fârisî Enîsülvâ'ızîn kitabında
deniyor ki:
“İsa aleyhisselâm zamanında bir genç, güzel bir kıza
tutulmuştu. Ona kavuşmak için çırpınıyordu. Nice zaman sonra söz aldı. Bir
akşam, odada buluştular. Genç, pek sevinçli idi. Ansızın, pencereden hilali,
yeni ayı gördü. Bu hangi aydır dedi. Kız, receb deyince, genç toparlandı,
gitmek için hazırlandı. Kız şaşırıp, ne oluyorsun dedi. Genç, babalarımdan
işittim. Receb ayında günah işlenmez. Bu aya saygı gösterilir deyip, özür
diledi ve evine gitti...
Allahü teâlâ, İsa aleyhisselâma vahiy gönderip,
olanları bildirdi. Bu genci ziyaret et! Selamımı söyle buyurdu. Genç, receb
ayına gösterdiği bir saygı için, büyük bir Peygamberin kendine
gönderildiğine sevinerek iman etti. İyi bir mümin oldu. Receb ayına gösterdiği
bir saygı sebebi ile, iman şerefine kavuştu.”
Hadis-i şerifte de;
(Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram
edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ, dünyada ve ahırette ikram eder) buyuruldu.
Sual: Zamanımızda kullanılan miladi ve hicri
senelerdeki gün sayısı, uzunlukları ve bu takvimlerin başlangıçları aynı mıdır?
Cevap: Uzunluk
bakımından iki türlü sene vardır ki bunlar; Şemsî ve Kamerî senedir. Şemsî
sene, güneş senesi olup, dünyanın güneş etrafında bir devir yaptığı zamandır
ki, 365 vasatî güneş günüdür. Kamerî sene; ayın, dünyanın etrafında 12 kerre
döndüğü zaman olup, 354 güneş günüdür. Güneş yılı, kamerî yıldan 10 gün daha
uzundur. Başlangıç zamanına göre, iki türlü sene kullanılmaktadır. Bunlar;
milâdî sene, hicrî sene. Milâdî sene, İsa aleyhisselamın doğum günü zannedilen
zamandan başlar. Hicrî sene, Peygamber efendimizin Medine'ye hicret ettiği
seneden itibaren başlamaktadır.
Sual: Selam verene veya aksırıp elhamdülillah diyene
hemen, geciktirmeden cevap vermek gerekir mi?
Cevap: Selam verene ve üçe kadar aksırıp da
Elhamdülillah diyene hemen cevap vermek farz-ı kifayedir. İşitenlerin cevabı
geciktirmesi haramdır. Tövbe etmeleri lazım olur.