Müslümanda bulunması gereken üç haslet...
01/03/2025 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Bilmediğini öğren, dinlemesini bil, seni ziyâret etmeyeni ziyâret
et!"
Abdullah bin Muhayrız hazretleri Tabiînden meşhûr
hadîs âlimidir. 99 (m. 717) senesinde Kudüs’te vefât etti. Birçok âlimden
hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etmiştir. Rivâyetleri Kütüb-i sitte denilen
meşhûr hadîs kitaplarında yer almıştır. Abdullah bin Muhayrız hazretleri, son derece
sabırlı ve mütevâzi bir zât idi. O, kendisinin dîn-i İslâmı yaşamadaki gayreti
ve takvâsı için bir şey verilmesini istemezdi. Tanındığı zaman oradan
uzaklaşırdı. Bu hâli de Eshâb-ı kiramın (aleyhimürrıdvân) hâline tam uygun idi
ki onlar kendilerini tanıyıp Eshâb’dan oldukları için normal fiyatından çok
tenzilât yapanlardan bir şey satın almazlardı...
Ahmed bin Hanbel hazretleri, İsmail bin İbrâhîm’den
rivâyetle Reca’ bin Ebî Seleme diyor ki:
İbni Muhayrız elbise almak için bir manifaturacının
dükkânına girdi. Orada olan birisi manifaturacıya, “Sen bu zâtı tanıyor musun?
Bu zât İbni Muhayrız’dır” dedi. İbni Muhayrız hemen kalktı ve “Biz paramızla
bir şey almaya geldik, dinimizle değil” diyerek oradan ayrıldı.
Buyurdu ki: “İpek elbise giymek sûretiyle haram
işlemektense; vücûdumun her yerinin alaca (cilt hastalığı) olmasını daha çok
severim.”
Hanımının dokuduğu elbiseleri giyerdi. Zamanındaki
bazı kimseler bunu uygun görmezlerdi. Arkadaşlarından Hâlid bin Düreyk
Ona “Sen hem zâhidlik yapıyorsun hem de bahillik (cimrilik). Ben bunu hiç
uygun bulmuyorum” dedi. Bunun üzerine İbni Muhayrız “Nefsimi temize
çıkarmaktan Allahü teâlâya sığınırım” dedi. Bundan sonra Mısır kumaşından
yapılmış beyaz iki elbise aldırdı ve o ikisini giymeye başladı.
Allah korkusundan beti benzi sararmış bir halde, “Ey
Allahım benzim senin korkundan sararıp solmuş ve rengini kaybetmiş bir hâle
gelecek şekilde korkmayı nasip etmeni istiyorum” diye duâ eder ve
ağlardı. İnsanların ikiyüzlü olmasına, nefislerinin arzuları peşinden
koşmalarına çok üzülür ve bu şekilde onların hâlini şöyle açıklardı: “Eğer
sizler iyi güzel şeyleriniz olduğu zaman insanlara gösteriş yapar, öğünür, onu
parmağınızla gösterir ve beğenmeyecekleri bir şey olduğu zaman da gizlerseniz;
Allahü teâlâ böyle olanları kıyâmet günü Cehenneme atar ve onu yalancı diye
adlandırır.”
İbni Muhayrız dedi ki: Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâbından Fudale İbn-i Ubeyd (radıyallahü anh) ile görüştüm. Nasîhat istedim: “Eğer bu üç haslet sende bulunursa Allahü teâlâ bu hasletlerle sana iyilikler ihsân eder. Bu üç haslet; bilmediğini öğren, dinlemesini bil, kendini ziyâret etmeyeni ziyâret et” buyurdu.
