Farz namazı özürsüz kazaya kalanlar!..
01/04/2024 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Bir vakit farz namazı özürsüz kazaya kalan kimsenin hiçbir sünnet ve
nâfilesi kabûl olmaz!
Oflu Mehmet Emin Efendi Osmanlının son devrinde yetişmiş âlim ve velîlerdendir. 1815 yılında Trabzon-Of’ta doğdu. 1838 yılında İstanbul’a geldi. Saçlı Hacı Mehmet Efendi’den ders aldı. Vefatına kadar İstanbul Fatih Camiinde vaiz ve hoca olarak görev yaptı. 1901 yılında vefât etti. Nakşibendi tarikatinde idi. En meşhur eseri olan Necât-ül-Mü’minîn kitabının son sayfalarında buyuruyor ki:
Sevabı en çok ve birinci vazîfe olan namaz,
farzlardır. Sünnetler ve nâfile namazlar, farzların yanında büyük bir denize
nazaran, bir damla kadar bile değildirler. Bir vakit farz namazı özürsüz kazaya
kalan kimsenin hiçbir sünnet ve nâfilesi kabûl olmaz, yâni sahih olsa ve niyet
etse bile, sevap verilmez. Abdülkâdir-i Geylânî (Fütûhülgayb) kitabında, (Farz
namazı terk etmiş olan kimsenin, bunu kaza etmeden önce, sünneti kılması
ahmaklıktır ve câhilliktir. Zîrâ bunun sünnetleri kabûl olmaz) diyor. O
hâlde, her şeyden evvel kaza namazlarını kılmalı, namaz borçlarını ödemelidir
ve sabah namazından başka dört vakit namazın sünnetleri yerine de, tembellikle
kılınmamış namazlar bitinciye kadar kazalarını kılmalıdır.
İbni Âbidîn nâfile namazları anlatırken diyor
ki: (Sünnetler, farzlar ile ve vâcibler ile berâber ayrıca kılınan başka
namazlar demektir. Müekked olan ve müekked olmayan sünnetlerin hepsine nâfile
namaz denir. Çünkü, farz ve vâcib olmayan namazlar, nâfiledir. Nâfile denilen
namazların hepsi, sünnet değildir. Sünnet namazı özürsüz ve devamlı olarak terk
eden, eğer sünnet olduğuna inanıyor, saygı gösteriyorsa küçük günaha girer.
İnanmadığı, saygı göstermediği için kılmayan ise, kâfir olur. Dinden olduğu
zarûrî bilinen, yâni câhillerin de bildiği bir şeyi inkâr eden de kâfir olur.
Hanefî mezhebine göre, icmâ hâsıl
olmuş, yâni dört mezhepte de aynı olan bir hükmü inkâr eden de kâfir
olur. Müekked sünneti özürsüz devamlı terk etmek günahı, vâcibi terk
günahına yakındır. Devamlı terk etmek dalâlet olur. Terk eden levm edilir, azarlanır.
Farzlardan sonra kılınan sünnet namazlar, farzların içindeki sünnetlerden özür
ile, meselâ unutarak terk edilen sünnetlerin yerine geçecek, böylece farzları
tamamlayacaktır. Yoksa, sünnet namazlar, hiç kılınmamış farzın yerine geçmez,
terk edilmiş farzı tamamlamaz...