"Evet, tıpkı söylediğin gibidir"
01/05/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin
yıllarca özel hizmetini yapmakla şereflenen Şâkir Efendi şöyle
anlatıyor:
Efendi Baba ile, büyük
velî Abdülfettâh-i Akrî hazretlerinin kabrini ziyârete gittik.
Ayakkabılarını
çıkardı.
Kabristana çorapla
girdi.
Sonra bana dönüp;
“Gözlerini yum ve ne
gördüğünü bana söyle” buyurdu.
Gözlerimi yumdum.
O anda uzun boylu,
heybetli, esmer ve çok nûrânî bir zât belirdi karşımda.
Gördüğümü arz ettim.
Efendi hazretleri;
“Evet, tıpkı
söylediğin gibidir. O, İstanbul'daki en büyük üç evliyâdan biridir” buyurdu.
● ● ●
Efendi hazretlerinin
yeğeni Fâruk Işık Bey de şöyle anlatıyor:
Bir gün balkondan taş
zemîne düşmüştü bizim Nevzât. Koma hâlinde hastâneye yetiştirdik.
Aklî melekesini
kaybetmişti.
Çok tabiplere
gösterdik.
Bize; “Ümit
yok” dediler.
Efendi’ye arz ettik.
“Bana getirin!” buyurdu.
Götürüp şefkatli
kollarına teslim ettik Nevzât'ı.
Sevgiyle baktı ona.
Okuyup duâlar etti.
Çok şükür kavuştu
şifâya.
Öyle ki, iz bile
kalmadı o dertten
Hattâ avukatlık yaptı uzun yıllar...