Kurban edilen, İsmail aleyhisselamdı
01/07/2022 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Kur’ân-ı kerim,
kurbanlığın İsmail aleyhisselam olduğunu gösteriyor...
Sual: Bazı kimseler,
kurban edilmek istenen İshak aleyhisselamdı diyorlar. Böyle bir şeyin aslı var
mıdır?
Cevap: Kurban edilmek
istenenin hazret-i İshak olduğu, Yahudilerin ellerinde bulunan uydurma
Tevrat'ta bildirilmektedir. Hâlbuki, eldeki Tevratların bozuk, uydurma olduğunu
Kur’ân-ı kerim haber vermektedir. Kur’ân-ı kerim, kurbanlığın İsmail
aleyhisselam olduğunu gösteriyor. Sâffât suresinin yüzüncü ve sonraki
âyetlerinde mealen; (Ya Rabbi! Bana iyilerden bir oğul ver. Biz de, Ona
halim, çok uysal bir oğlan müjdeledik. Çocuk, İbrahim aleyhisselam ile
yürüyecek çağa gelince, İbrahim; “Ey oğulcuğum! Rüyada, seni boğazladığımı
görüyorum. Bir bak, ne dersin?” dedi. Babacığım, sana emredilen ne ise, onu
yap! İnşallah beni sabredicilerden bulursun, dedi. İkisi de, Allahın emrine
teslim olunca, İbrahim, oğlunu alın üzeri yere yatırdı. Bıçak çocuğu kesmedi.
Ey İbrahim! Rüyaya sadık oldun. İyi hareket edenleri biz böyle
mükafatlandırırız, dedik. Bu iş, açık bir imtihan idi. Oğlunun yerine, kesilmek
üzere büyük bir koç verdik. Bundan sonra, Ona iyilerden İshak'ı Peygamber
olarak müjdeledik. Ona ve İshak'a bereket verdik. Onların soylarından iyi
olanlar da, nefsine zulmedenler de vardır) buyuruldu.
Bu âyet-i kerimeler,
kurban edilenin İsmail aleyhisselam olduğunu açıkça göstermektedir. Çünkü,
İbrahim aleyhisselam, "Rabbimin bana emrettiği yere giderim" diyerek
hicret edince, önce İsmail aleyhisselam sonra İshak aleyhisselam ihsan edildi.
Mir'ât-i Mekke
kitabında deniyor ki:
“Ömer bin Abdülaziz
hazretleri zamanında Yahudi hahamlarından biri Müslüman oldu. Halife buna;
-Kurban olunacak,
İsmail mi, yoksa İshak mı idi? dedi.
-Ya halife, Yahudiler,
hazret-i İsmail'in kurban olunduğunu bilirler. Fakat İsmail aleyhisselam,
Muhammed aleyhisselamın ceddi olduğu için, kendi cedleri olan İshak
aleyhisselamın kurban olduğunu söylüyorlar, dedi.”
İbni Âbidîn hazretleri
buyuruyor ki:
“Müslümanların lüzumu olmayan din bilgilerini konuşmaları uygun değildir. İsmail mi daha üstündür, İshak mı üstündür? Kurban edilen hangisidir? Hazret-i Aişe mi dahâ üstündür, yoksa hazret-i Fâtıma mı, sormamalıdır. Bunları öğrenmek lazım değildir. Allahü teâlâ bu gibi şeyleri öğrenmeyi emretmedi.”