Sabır, bütün iyi vasıflar için bir koruyucudur...
01/07/2022 Cuma Köşe yazarı V.T
Bir kimsede iyi bir
haslet olsa, fakat o işinde sabırlı değilse, haslet sahibi olmayan kimse
gibidir.
İbn-i Hallâl
hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh ve tefsir âlimidir. 773 (m. 1371) senesinde
Bağdad’da doğdu. Bağdad’da babasından ve daha başka âlimlerden ilim öğrendi.
İlim öğrenmek maksadıyla daha başka şehirlere de giderek, oralarda bulunan
âlimlerden ilim aldı. 834 (m. 1430) senesinde Kâhire’ye gitti. Orada birçok
kimse ondan ilim öğrendiler. Sonra Cizre’ye gitti. 836 (m. 1433) senesinde
orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Sabır, bütün iyi
vasıfların (özelliklerin) en üstünü ve önde gelenidir. Bunun için Resûlullah
efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Sabır,
müminin en samîmi dostu, hilim onun yardımcısı, akıl delîli (yol
göstericisi), amel kumandanı, rıfk (yumuşaklık) onun babası,
hayır onun kardeşidir” buyurdu.
Fazilet yönünden
elbette ki ilim ve akıl üstündür. Fakat bu ve buna benzer bütün işlerde sebat,
ancak sabırla olur. Sabır, sebat, dayanmak demektir. Bir kimsede iyi bir haslet
olsa, fakat o işinde sabırlı değilse, haslet sahibi olmayan kimse gibidir.
Sabır, bütün iyi vasıflar için bir koruyucudur. Kumandanın, ordusunu derli
toplu düzenli tutması gibidir. Demirin mıknatısa bağlanmak istediği (mıknatısın
demiri çekmesi) gibi, zafer de sabıra bağlıdır. Sabır zaferdir.
Hasen-i Basrî
hazretleri buyurdu ki: “Biz ve bütün büyükler tecrübe ile anladık ki, sabırdan
daha faydalı bir şey yoktur. Sabırla bütün işler yolunda gider. Bütün işlerin
tedâvi edicisidir. Fakat onu tedâvi eden yoktur.”
Süleymân aleyhisselâm;
“Biz, kazancımızın en hayırlısı olarak sabrı bulduk” dedi. Îsâ aleyhisselâm
ise; “Ey Havarilerim (bana inananlar)! Arzu ettiklerinize ancak sabırla
kavuşabilirsiniz” buyurdu.
Mu’âviye (radıyallahü
anh) buyurdu ki: “İnsanların en üstünü, ceza vermeye gücü yettiği hâlde
affedenlerdir, insanların aklı en noksan olanı ise, kendinden aşağıda ve güçsüz
olanlara zulmedenlerdir.”
Süleymân aleyhisselâma
her nimet verildi. O şükretti. Eyyûb aleyhisselâma hastalık verildi. O
sabretti. Yûsuf aleyhisselâm, ceza vermeye muktedir olduğu hâlde suçlu
kardeşlerini affetti. Muhammed aleyhisselâma eziyet ve işkence yapıldı. O,
bunlara sabretti ve yapanları affetti...
Şefkat ve merhamet, en güzel hasletlerdendir. Resûlullah efendimiz bir hadîs-i şerîfte; “Allahü teâlâ, kullarından ancak şefkat sahiplerine merhamet eder. Yerde olanlara merhamet ediniz ki, melekler de sizin için Allahü teâlâdan merhamet dilesinler” buyuruyor.