Ölenin yakınlarına taziyede bulunmak
01/07/2023 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Ölen kişinin yakınlarına
baş sağlığı dilemenin, taziyede bulunmanın dinimizce hükmü nedir ve belli bir
zamanı var mıdır?
Cevap: Meyyit
sahiplerinden büyük, küçük erkeklere ve yaşlı kadınlara rast gelince, taziye
etmek, yani, başın sağ olsun demek gibi, sabır tavsiye etmek müstehabtır.
Taziye için; “A'zamallahü ecrek ve ahsene azâek ve
gafere limeyyitik” denir ki; “Allahü teâlâ, sevabını,
dereceni arttırsın ve güzel sabretmeni nasib eylesin ve meyyitinin günahlarını
affeylesin” demektir. Meyyit sahibinin, taziye için, üç günden az, bir yerde
bulunması caiz ise de, camide beklemesi ve kadınların hiçbir yerde beklemeleri
caiz değildir.
Üç günden sonra taziye yapmak mekruhtur. Ancak uzakta olanlar ve
yakın olup da, geç haber alanlar için mekruh olmaz. İki kere taziye etmek,
kabir başında ve meyyit sahiplerinin kapılarında taziye mekruhtur. Taziye,
mektup, telefon ile de olur.
Sual:
Cenaze çıkan evde, taziyeye gelenlere yemek ikram etmenin, yedirmenin mahzuru
olur mu?
Cevap: Cenaze
çıkan eve komşuların ve yakında oturan akrabanın, bir gün ve gecelik yemek
göndermeleri müstehabdır. Ca'fer-i Tayyâr hazretleri yetmişten ziyade kılınç ve
ok yarası alarak şehid olunca, Resûlullah efendimiz bunun evine yemek
gönderilmesini emir buyurdu.
Ölüevinden yemek, helva dağıtılması mekruh ve çirkin bir
bidattir. Birinci, üçüncü, yedinci, kırkıncı ve elliüçüncü gibi günlerde helva,
çörek gibi şeyler yapmak ve kabir başında yemek dağıtmak ve hafızları,
hocaları, mevlidcileri toplayıp, okutup yemek vermek mekruhtur. Bunların çoğu,
gösteriş için, şöhret için yapılmaktadır. Bu bidatler yapılırken, araya nice
haramlar da karışmaktadır. Bunların yapılmasını vasıyyet etmek de batıldır.
Dinlenmez ve günahtır.
Kırkıncı günü beklememeli, dua, hatim, sadaka ve kadın ile erkek
karışık olmıyarak mevlid okutmak gibi ibadetler, hemen yapılıp, sevapları
meyyitin ruhuna hediye edilmelidir. Camilerde, ölüler için, İslamiyete uymayan
toplantılar yapmak günahtır. Dışarıda, kadın erkek birlikte oturmak günah
olduğu gibi, mevlid için bir araya toplanmaları daha fenadır. İbadet şeklinde
günah işlemek, başka yerde işlemekten daha günahtır. Kadınların, örtülü olarak
dahi, yabancı erkeklerle karışık oturmaları yasak edilmiştir. Bu yasak,
ibadethane olan camilerde ibadet şeklinde olursa, daha büyük günah olur.
Sual:
Başa gelen musibetlere, belalara, hastalıklara da sevap verilir mi?
Cevap: Musibetlere,
elemlere sevap olmaz. Bunlara sabretmeye sevap verilir. Fakat, elemlere
sabredilmese de, günahların affına sebep olurlar. Hastalık da musibettir.