Camiye gitmeye mâni olan özürler
01/08/2022 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Hastanın, yürüyemeyen
ihtiyarın ve âmânın cemaate gitmesi lazım değildir.
Sual: Dinimizde hangi
hâller, camiye gitmemek için özür sayılmaktadır?
Cevap: Hastanın,
felçlinin, bir ayağı kesik olanın, yürüyemeyen ihtiyarın ve âmânın cemaate
gitmesi lazım değildir. Yardımcıları, nakil vasıtaları olsa da, lazım değildir.
Yağmur, çamur, çok soğuk ve karanlık da, özürdür. Çok rüzgâr, yalnız gece özür
olur. Hırsız ve başka sebeple malı gitmek korkusu, fakir olanın alacaklısından
korkusu, canı ve malı için zalimden korkusu, abdest sıkıştırması, yolcunun
nakil vasıtasını kaçırmak korkusu, hastaya bakmak, imrendiği yemeği kaçırmak
korkusu, fıkıh bilgisini öğrenmeyi kaçırmak korkusu, cemaate gitmemek için
özürdür. İmamın bidat sahibi olduğunu veya abdestin, guslün, namazın şartlarını
gözetmediğini bilmek de özürdür.
Sual: Evde erkek,
kendi mahremi olan hanımlara imam olup, cemaatle namaz kıldırabilir mi?
Cevap: Evde, erkek,
mahremi olan kadınlara imam olup cemaatle namaz kıldırabilir. Sadece yabancı
kadınlar varsa, bunlara imam olamaz, çünkü, halvet olur. Eğer cemaat arasında,
bir erkek veya imamın mahremi kadın bulunursa, yabancı kadınlar da cemaate girebilir.
Burada da, süt ve nikah ile olan mahremlerin, halvette olduğu gibi, genç
olmaları mekruhtur. Mescidde halvet hasıl olmaz çünkü umuma açıktır. Cemaat
olarak sadece bir kadın varsa, imamın tam arkasında durur, yanında durmaz. Eğer
bir erkek de var ise, kadın erkeğin tam arkasında durup cemaatle namazını
kılar.
Sual: Cenazeyi,
herhangi bir zaruret yokken, vefat ettiği yerden başka bir yere götürüp
gömmenin mahzuru olur mu?
Cevap: Cenazeyi,
bulunduğu şehirde gömmek müstehaptır. İki veya dört kilometreden az uzağa
götürmek sözbirliği ile caizdir. Daha uzağa götürmek ihtilaflıdır. Yakup ve
Yusuf aleyhimesselâmın cenazeleri Mısırdan Şama nakledildi ise de, onların
dinlerinde nakil caiz idi. Definden sonra caiz değildir. Redd-ül-muhtârda, bir
kimsenin ölmeden önce, öldüğünde başka yere götürülmesini vasıyet etmesinin
bâtıl olduğu bildirilmektedir.
Sual: Su ile abdest
alan bir kimse, toprakla teyemmüm yapmış kimseye uyarak, cemaatle namaz
kılabilir mi?
Cevap: Abdest alan, teyemmüm etmiş olana, ayakta kılan, oturarak kılana ve nafile kılan, farz kılana uyabilir. Dinini bilen bir imam arayıp ona uymalıdır.