"Hayat sana yakıştığı müddetçe ilim öğren!"
01/10/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Abbasi halifelerinden
biri, meclisindeki âlimlerle fıkhi meseleleri konuşurken, yaşlı amcası içeriye
girer...
Dinimizde ilim
öğrenmenin fazileti çoktur. Kur’ân-ı kerimde meâlen, (Bilmiyorsanız, zikir
ehline [ilim ehline, âlimlere] sorun) buyuruldu.
(Enbiya 7)
Âyet-i kerimedeki zikir, ilim demektir. Bu âyet-i kerime, bilmeyenlerin,
âlimleri bulup onlardan sorup, öğrenmelerini emretmektedir. (Hadika)
Üç âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Allah iman edenleri yüceltir; kendilerine ilim verilmiş müminleri
ise, [cennette] kat kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele
11]
(De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette
kıymetlidir.) [Zümer 9]
Hazret-i Lokman,
oğluna buyurdu ki:
(Âlimlerle otur, hikmet sahiplerinin sözlerini dinle! Allahü teâlâ, bahar
yağmuru ile toprağa hayat verdiği gibi, ölü kalpleri hikmet nurları ile
diriltir.)
Hazret-i Ali buyurdu
ki:
(İlim, maldan hayırlıdır. Çünkü malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal
harcamakla azalır, ilim sarf etmekle çoğalır.)
Ahireti kazanmak ilim
ile olduğu gibi, dünyada da rahat ve huzur içinde yaşamak, yine ilim iledir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Süleyman aleyhisselam, mal, saltanat ve ilim arasında muhayyer bırakıldı.
İlmi seçti. Mal ve saltanat da verildi.) [Deylemi]
En üstün amelin ne olduğu sual edildiğinde, Peygamber efendimiz, (Allahü
teâlâyı bilmek) buyurdu. Onlar, "Ya Resulallah, biz amelden
soruyoruz. Siz ilimden cevap veriyorsunuz" dediler. (İyi
bilin ki, ilim ile yapılan az amel kıymetlidir. Fakat cehaletle yapılan çok
amel faydasızdır) buyurdu. (İbni Abdilber)
Her zaman doğru iman
sahibi olmaya, farzları yapıp haramlardan kaçınmaya, tevbe edip farz borçlarını
ödemeye çalışmalıdır! Bunları doğru yapabilmek de, ancak ilimle mümkündür.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gece bir müddet ilim öğrenmek, bütün gece ibadet etmekten sevaptır.) [R.
Nasıhin]
***
Abbasi halifelerinden
biri, meclisindeki âlimlerle fıkhi meseleleri konuşurken, yaşlı amcası içeriye
girer. Halife ona sorar:
-Amca, bu âlimlerin söyledikleri hakkında sen ne dersin?
-Ey müminlerin emiri! Çocukluğumuzda bizi, birtakım şeylerle meşgul ettiler.
İhtiyarlığımızda da biz kendimizi meşgul ettik... Böylece ilimden mahrum
kaldık.
-Şimdi okumanızda ne mâni vardır?
-Bizim gibi ihtiyarlara okumak yakışır mı?
-Evet, vallahi ilim talebesi olarak ölmen, cehalete kanaat ederek yaşamandan
hayırlıdır.
-Ne zamana kadar, ilim öğrenmek yakışır bana?
-Hayat sana yakıştığı müddetçe, yani ölene kadar...