"Âhirette istirahatin en güzeli âbidler içindir..."
02/01/2025 Perşembe Köşe yazarı V.T
“Ey kardeşim Zürâre! Allahü teâlâdan kork ve ona itâat et! O’nun azâbını
unutma!"
Muhammed bin Yûsuf İsfehânî hazretleri Tebe-i tâbiînin
âlim ve velîlerindendir. 774 (H. 157)’de İran’da İsfehan’da doğdu. İlim tahsili
için uzun zaman Mekke’de bulundu. Basra’da ikâmet etti. Süfyân-ı Sevrî ve
Tâbiinin büyük âlimlerinden hadîs rivâyet etti. 804 (H.188)’de Basra’da vefât
etti.
Yûsuf bin Zekeriyyâ anlatır: Biz Harran’da idik.
Muhammed bin Yûsuf hazretleri yanımıza geldi. Oradaki hadîs âlimleri etrafını
çevirdiler. Hemen Harran’dan ayrılıp Resûleyn denilen yere gitti. Bir ay orada
kaldıktan sonra geri geldi. Orada neden çok kaldıklarını sordum. “Resûleyn’de
bir ay kaldım. Ne kimse beni tanıdı, ne de ben kimseyi tanıdım” buyurdu. Dikkat
ettim; Muhammed bin Yûsuf hazretleri, ekmeğini her zaman değişik fırından
alırdı. Sebebini sorduğumda; “Her zaman aynı fırından alırsam, belki fırın sâhibi
beni tanır ve bana hürmet eder, ben de o zaman dînimi dünyâya
âlet etmiş olmaktan korkarım" buyurdu.
Dostlarına; “Bu zaman fazîleti arama zamânı değil,
bilakis kurtuluşu arama zamânıdır” buyurdular.
Kardeşi Zürâre’ye yazdığı mektupta; “Ey kardeşim
Zürâre! Allahü teâlâdan kork ve ona itâat et! O’nun azâbını unutma! O’nun
azâbına kimse karşı koyamaz. Şartlarına sâhib olunca hacca git! Zîrâ hadîs-i
şerîfte Resûlullah efendimiz; “Her kim ki helâlden kazandığı mal ile
Allahü teâlânın rızâsı için haccetse, anasından doğduğu gün gibi günahsız
olur” buyurdu.
Bir sohbetinde “Şu gördüğünüz arâzilerin
hepsini iki kuruş karşılığında bana verseler hiç sevinmem. Zîrâ bu dünyâdaki
bütün mal ve mülk geçicidir. Yok olmaya mahkûmdur. Biz öleceğiz, malımız ve
mülkümüz dünyâda kalacaktır” buyurdu.
Mekke yolunda, Abdurrahmân bin Ömer’in elinden tutup
buyurdu ki:
“Ey Abdurrahmân! Sen zevk ve keyfiyle
uğraşanların kapıları önünden geçtiğinde onlara; 'O yüksek köşkleri ve kaleleri
yaptıranlar hani, bu muhteşem köşk ve muazzam kalelerde sizden önce zevk ve
sefâ sürenler, bütün dünyâ bizimdir diyenler nerede?' diye sor. Muhakkak
ki, onların hepsi ölüp gittiler. Sen, çok ibâdet edenlerin yanlarına varırsan
onlara; 'Ey âbidler! Ölüm vaktiniz gelip, âhirete göçtüğünüz zaman, istirahatin
en güzeli sizin içindir' dersin.”
Süleymân bin Mihrân’dan duydum,
Abdullah bin Mes’ûd buyurdu ki: “Cumâ günü bin defa Allahümme salli alâ
Muhammedin sallallahü aleyhi ve sellem demeyi terk etme!