"Ey Hâtun! Yarına kadar sabret!”
02/02/2024 Cuma Köşe yazarı A.U
Evliyânın büyüklerinden Pîr Muhammed Erzincânî hazretlerinin
köyünde bir kadıncağızın ineği akşam evine dönmedi.
Kadın, ineğini, Şeyh Muhammed hazretlerinin talebelerinden birinin aldığını
zannetti.
Onlara sû-i zan etti.
Hattâ dergâha gitti.
Bâzı sözler sarf etti.
Bunun üzerine Pîr Muhammed Erzincânî hazretleri, kadına hitâben;
"Ey Hâtun! Senin sığırın sağdır, dağda kalmıştır, hele yarına kadar
sabret” buyurdu.
Dediği gibi de oldu.
Tam seher vaktiydi.
Gerçek ortaya çıktı.
Kadıncağız etrâfı gözlerken baktı ki, karşıki dağdan bir “Aslan”,
kendi “Sığır”ını önüne katmış getiriyor.
Gözlerine inanamadı.
Aslan, o sığırı, sâhibinin yanına kadar getirip geri gitti.
Pîr Muhammed Erzincânî hazretleri oraya geldi.
Sığırı görünce;
"Ey hayvan! Nerede kaldın? Bize ve talebelerimize sû-i zan edilmesine
sebep oldun” diyerek sitem etti.
Sâhibi de oradaydı.
O sığır dile gelip;
"Sâhibim insafsızdır. Sütümü sağdığı zaman buzağıma bir şey
bırakmıyor, ben de daha fazla otlamak için geciktim” dedi.
Kadın bunu işitti.
Aklı başından gitti.
Çok pişmân oldu.
Ve Şeyh Muhammed hazretlerinden özür diledi.
Mübârek zât ona;
"Ey Hâtun! Ben sağ oldukça bu olanları kimseye söyleme” diye tembîh
etti.