İyi insan olmak için…
02/05/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U
Mûsâ Kâzım hazretleri, Tabiîn’in yüksek âlimlerinden ve evliyânın
büyüklerinden olup, seyyiddir.
"Oniki İmâm"ın yedincisidir.
186 (m. 802) senesinde,
Bağdâd’da vefât etti.
Siyâsete hiç karışmadığı hâlde, Abbâsî
halîfesi Muhammed Mehdî, onu Medîne'den Bağdat'a getirtip hapsetti.
Bir gece yattı.
Ve rüyâ gördü.
Hazret-i Alî’yi görmüştü.
Allah’ın Arslanı, ona bir heybetli nazar
edince; korkudan uyanıp, hemen o gün, Mûsâ Kâzım'ı hapisten çıkardı!
● ● ●
Halîfe Hârun Reşid de Umre'den dönerken
Medîne'ye uğradı. İmâm hazretlerini alıp Bağdat'a getirdi.
Ve bir siyâsî sebep göstererek
hapsetti.
Hattâ ölünceye kadar hapiste kaldı
mübârek zât.
Halîfeye bir mektubu var.
O mektup şöyledir:
"Benden belâ ve musîbet gitmeyecek,
sen de dâima rahatlık ve genişlik içerisinde olacaksın. Ama şunu unutma ki,
sonu gelmeyen âhirete sen de gideceksin, ben de..."
● ● ●
Bir gün de bu zâta;
“İyi insan nasıl olur
efendim?” diye sordular.
Cevâbında;
“İyi insan olmak için, helâle harama
dikkat etmeli, Allah’ın kullarına merhametli olmalı ve evliyâ zâtların
sohbetine devam etmelidir ki, üçü de çok mühimdir” buyurdu.