İmanın devamlı kalmasının sebepleri
02/09/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
"Biz gayba iman eyledik. Bizim imanımız gaybadır, zahire, görünüşe
değildir."
Sual: Bir Müslümanda, imanın devamlı kalmasının ve bu imanın devam
etmesinin, sebepleri, şartları var mıdır, varsa nelerdir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Miftâh-ul-Cennet kitabında deniyor ki:
“İmanın, bizde baki, devamlı kalıp çıkmamasının şartı ve sebebi altıdır:
1-Biz gayba iman eyledik. Bizim imanımız gaybadır, zahire, görünüşe
değildir. Zira biz, Allahü teâlâyı, gözümüzle göremedik. Lakin görmüş gibi
inandık, iman ettik. Bundan asla şüphemiz yoktur.
2-Yerde ve gökte, insanda, cinde, meleklerde ve Peygamberlerde, gaybı bilen
yoktur. Gaybı ancak Allahü teâlâ bilir ve dilediklerini dilediklerine bildirir.
Gayb demek, duygu organları veya hesap, tecrübe ile anlaşılmayan demektir.
3-Haramı haram bilip, itikat etmek, inanmak.
4-Helali helal bilip, böyle itikat etmek, inanmak.
5-Allahü teâlânın azabından emin olmayıp, daima korkmak.
6-Her ne kadar günahkâr olsa da, Allahü teâlânın rahmetinden ümit kesmemek.
Bu altı şeyden birisi, bir kimsede bulunmasa da, beşi bulunsa, yahut birisi
bulunsa da, beşi bulunmasa, o kimsenin imanı ve İslâmı sahih değildir.”
***
Sual: Bir Müslümanın, nefsinin İslâmiyetin dışına çıkmaması, azgınlık
yapmaması için ne yapması gerekir?
Cevap: Nefsin İslâmiyetin dışına, çıkmasını, taşmasını önlemek için, onunla
iki cihat vardır:
Birincisi, ona uymamak, onun arzularını yapmamaktır. Buna, Riyazet çekmek
denir. Riyazet, vera ve takva ile olur. Takva, haramlardan
sakınmaktır. Vera, haramlardan ve mubahları ihtiyaçtan fazla
kullanmaktan da sakınmaktır.
Cihadın ikincisi, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır. Buna Mücâhede denir.
Bütün ibadetler mücahededir. Bu iki cihat, nefsi terbiye eder. İnsanı
olgunlaştırır, ruhları kuvvetlendirir. Sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin
yoluna kavuşturur. Allahü teâlâ kullarının ibadetlerine muhtaç değildir.
Kullarının günah işlemesi Ona hiç zarar vermez. Kullarının nefislerini terbiye
etmek, nefisle cihat etmek için bunları emretmiştir.
***
Sual: Bir Müslümanın yemede ve içmede uyacağı ölçü ne olmalıdır?
Cevap: Namazı ayakta kılacak ve oruç tutacak kadar gıda almak farzdır.
Doyuncaya kadar yiyip içmek mubahtır. Doyduktan sonra yemek, içmek ise
haramdır. Yalnız sahurda ve misafiri utandırmamak için yemek haram olmaz.