"Askerine ve cephânesine güvenen hezîmeti yaşar!"
02/10/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Şemseddîn Ahmed Sivâsî hazretleri Anadolu'da yetişen büyük
velîlerden olup Halvetiyye yolunun kolu olan Şemsiyyenin
(Sivâsîyye) kurucusudur. "Kara Şems" diye şöhret bulmuştur. 1519
(H.926) senesinde Tokat'ın Zile ilçesinde doğdu. 1597 (H.1006) senesinde
Sivas'ta vefât etti. Tokat'ta aklî ve naklî ilimleri tahsîl edip yükseldikten
sonra, İstanbul'a gelip, Sahn-ı semân medreselerinden birinde müderris olarak
vazifelendirildi. Sonra Zile'ye döndü. Orada ilim öğretmeye başladı. Bu sırada
Amasyalı Şeyh Muslihuddîn Efendinin dergâhına gidip, onun sohbetiyle şereflendi
ve ona talebe oldu. Hayâtının sonuna doğru, Sultan Üçüncü Mehmed Hanla birlikte
Eğri Seferine katıldı. Küffâr askerinin sayısı çoktu. İslâm ordusunda bozgun ve
firâr başgösterdi. Hazîne ve cephânelik düşman tarafından zabtedildi. Şemseddîn
Sivâsî;
"Pâdişâhım kâfirin hezîmete uğramasına yarım saat
kalmıştır. Şu anda bir kuvvet sâhibi tasarruf için ortaya çıkmak üzeredir. Bu
an fethin başlangıç ânıdır. Hâtırınızı hoş tutunuz" buyurdu. Nihâyet
düşman bozguna uğratılıp, kesin zafer elde edildi...
Şeyh Şemseddîn-i Sivâsî hazretleri, zaferi müjdelemek üzere
pâdişâhın huzûruna çıktı ve buyurdu ki: "Ey benim pâdişâhım!
Yeryüzünde Allahü teâlânın halîfesi olanların niyetleri; Allahü teâlânın
rızâsını kazanmak olup, dayandıkları ve güvendikleri, Allahü teâlâ olması
gerekir. Savaşta askerlerin çokluğuna güvenmeyip, kuvvet ve kudret sâhibi
Allahü teâlâya tevekkül etmek gerekir. Âyet-i kerîmelerde meâlen;
"Siz
de, düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar, her türlü kuvvet ve cihâd için
bağlanıp beslenen atlar hazırlayın." (Enfâl
sûresi: 60) ve "Ey îmân edenler! Düşmana karşı
hazırlığınızı görün ve silâhlarınızı takınarak cihâda hazır olun da, birlikler
hâlinde savaşa çıkın, yâhut toptan seferber olun." (Nisâ
sûresi: 71) emredildiği üzere, savaş için gerekli hazırlıklar yapılmalı. Ancak,
buna güvenmeyip Allahü teâlâya tevekkül ve îtimâd etmelidir. Eğer Allahü
teâlâya güvenmeyip askere ve cephâneye güvenilir ise, hezîmet, yenilgi zuhûr
eder. Kalbden cenâb-ı Hakk'a tam tevekkül edip, hâlis kalb ile yönelebilirsen,
zafer müyesser ve mukadder olur. Bizden hüznü gideren Allah'a hamd olsun...
Ey pâdişâhım! Bilesin ki, deden Fâtih Sultan Mehmed Han,
İstanbul'un fethine niyetlenince, Akşemseddîn'in refâkati ve duâsı
bereketiyle fetih müyesser oldu."