Eshâb-ı kirâmın yolunda gidenler
02/10/2024 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Resûle itaat, Hak teâlâya itaat demektir. Ona uymamak, Allahü teâlâya
isyândır!
İbnü'l-Hatîb hazretleri büyük velîlerden ve fıkıh
âlimlerindendir. Yemen’de Turbe köyünde doğdu. 1298 (H.697) senesinde orada
vefât etti. Şeyh İsmâil Hadrâmî'den ilim tahsîl etti. Böylece zâhirî ve mânevî
ilimleri ondan öğrendi. İcazet alarak talebe yetiştirdi. Bir sohbetinde şunları
anlattı:
Hadis-i şerifte, Müslümanların yetmişüç fırkaya
ayrılacakları bildirildi. Bu yetmişüç fırkadan her biri, İslâmiyete uyduğunu
iddiâ etmektedir. Cehennemden kurtulacağı bildirilen bu fırkanın kendi fırkası
olduğunu söylemektedir. Mü'minûn sûresi, ellidördüncü [54] ve Rûm sûresi
otuzikinci âyetinde meâlen, (Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak,
sevinmektedir) buyuruldu. Hâlbuki, bu çeşitli fırkalar arasında
kurtulucu olan birinin alâmetini, işaretini, Peygamberimiz şöyle
bildirmektedir: (Bu fırkada olanlar, benim ve Eshâbımın gittiği yolda
bulunanlardır.)
İslâmiyetin sahibi kendini söyledikten sonra, Eshâb-ı
kirâmı da, söylemesine lüzûm olmadığı hâlde, bunları da söylemesi, (Benim
yolum, Eshâbımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshâbımın gittiği
yoldur) demektir. Nitekim Nisâ sûresi, yetmişdokuzuncu âyetinde meâlen, (Resûlüme
itaat eden, elbette Allahü teâlâya itaat etmiştir) buyuruldu. Resûle
itaat, Hak teâlâya itaat demektir. Ona uymamak, Allahü teâlâya isyândır. Allahü
teâlâya itaatin, Resûlüne itaatten başka olduğunu sananlar için nâzil olan,
Nisâ sûresinin, (Allahü teâlânın yolu ile, Resûlünün yolunu birbirinden
ayırmak istiyorlar. Senin söylediklerinin bazısına inanırız, bazısına inanmayız
diyorlar. İkisi arasında ayrı bir yol açmak istiyorlar. Bunlar, elbette
kâfirdir) meâlindeki yüzkırkdokuzuncu âyeti, bunların kâfir
olduklarını bildiriyor.
Eshâb-ı kirâmın yolunda gitmeyip de, Peygambere
uyduğunu söyleyen, yanılıyor. Ona uymuş değil, isyân etmiş oluyor. Böyle yol
tutan, kıyâmette kurtulamıyacaktır. Mücâdele sûresinin, (Doğru bir şey
yaptıklarını sanıyorlar. Biliniz ki, onlar yalancıdır, kâfirdir) meâlindeki
onsekizinci âyeti bu gibilerin hâlini gösteriyor.
Eshâb-ı kirâmın yolunda giden, hiç
şüphe yok ki, Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Allahü teâlâ, bu fırkanın
yorulmadan, yılmadan çalışan büyüklerine, bol bol mükâfat versin! Cehennemden
kurtulan fırka, yalnız bunlardır. Çünkü, Peygamberimizin Eshâbına dil uzatan,
bunlara uymaktan, elbette mahrumdur.