Kabir azâbından kurtulmak için...
03/04/2020 Cuma Köşe yazarı A.D
"Kabir azâbından kurtulmak isteyen, namaza devam etmeli, sadaka
vermeli, dedikodudan ve üzerine idrar sıçratmaktan kaçınmalıdır..."
Ehl-i sünnet âlimleri, kabir hayatının ahiret hayatından olduğunu, kabir
azabının da ahiret azaplarından olduğunu bildirmişlerdir.
İmam-ı Rabbani hazretleri kabir hayatı hakkında buyuruyor ki:
"Kabirde azap yapılacağı sahîh ve meşhur hadîslerle, hattâ
Kur'ân-ı kerîmdeki âyetlerle bildirilmiş iken, çok kimsenin bunda şüphe ettiği,
hattâ inanmadığı, böyle şey olmaz dediği görülüyor. 'Ölüye
azap yapılsaydı, dirilerde olduğu gibi, çırpınır, hareket ederdi'
diyorlar. Ölülerin hâli, dünyadaki dirilerin hayatı gibi değildir. Dünyanın
nizâmı için buradaki hayatta hem his, hem de irâde ile hareket vardır. Kabir
hayatında, ölülerin azap ve elem duymaları için yalnız hissetmeleri
yetişir. Kabirde rûhun bedene bağlanması, diri iken bağlanmasının yarısı
kadardır. İşte bunun için ölüler, azâbı duydukları hâlde, hareket etmez ve
kıpırdayamazlar..."
Meyyit, kabre konulunca, ne kadar sâlih olsa da kabir onu sıkar. Kabir
sıkması, kâfirlere azap müminlere ikrâm içindir. Meselâ bir anne kaybolan
çocuğunu bulsa, sevinçten onu nasıl bağrına bastırırsa, kabir de sâlihleri
böyle sıkar.
Ebülleys-i Semerkandî hazretleri buyurdu ki:
"Kabir azâbından kurtulmak isteyen, namaza devam etmeli, sadaka
vermeli, Kur'ân-ı kerîm okumalı, Allahü teâlâyı çok tesbih etmeli; hainlikten,
dedikodudan ve üzerine idrar sıçratmaktan kaçınmalıdır..."
***
Bir kadıncağız, kocasına devamlı diyor ki: "Efendi, senin
hocan Abdullah-ı Dehlevi hazretleri 'Yolumuzu ve bu yolun büyüklerini sevene
kabir azabı olmaz' buyurmuşlar. Ben o mübarek zatı çok seviyorum, bunu
kendisine söyler misin?" Adam, "Söylerim hanım" diyor,
ancak unutuyor!.. Ertesi gün bir daha... "Söyledin mi?" "Aaa
vallahi unuttum." "Nasıl unuttun?" "Öyle
bir sohbet vardı ki aklıma gelmedi yahu." "Bari bugün
söyle!" "Söylerim, evelallah" diyor ancak gene
unutuyor... Akşam eve geliyor, "Söyledin mi?" "Hıııı.
Anaam gene unuttum!" derken, kadıncağız o gece vefat ediyor...
Sabah olunca Abdullah-ı Dehlevi hazretlerine haber veriliyor. Mübarek,
buyuruyor ki: "Haydin cenaze namazına gidiyoruz..." Gidiyorlar,
cenaze namazını kılıyorlar ve defnediyorlar.
Ertesi gün bu saliha kadını kaç kişi birden rüyalarında neşeli bir hâlde
görüyor. Diyorlar ki:
-Allahü teala sana ne muamele etti?
O da şöyle cevap veriyor:
-Bizim bey unuttu fakat bu yolun büyükleri unutmuyor! Allahü teala
Abdullah-ı Dehlevi hazretlerine olan sevgim sebebiyle beni kabir azabından
korudu!..