"Eshâbım hasta olmaz!"
03/04/2022 Pazar Köşe yazarı A.U
Peygamber Efendimiz,
Rum imparatoruyla mektuplaşırlardı. Hediye gönderirlerdi birbirlerine.
Bir gün yine
Heraklius’tan bâzı hediyeler gelir.
Ama farklıdır biri.
Bir hekim (doktor)
göndermiştir bu kez.
Bu kişi Resûlullaha
gidip;
“Efendim, imparator
beni size hizmet için gönderdi. Burada istediğiniz kadar kalıp hastalarınıza
bedava bakacağım” der.
Resûlullah memnun
olur.
“Hoş geldiniz” buyurur.
Sonra emreder Eshâba.
Ona, bir (ev)
verirler.
Her gün nefis yiyecek
getirirler.
Adam yer, içer, hasta
bekler.
Ama hiç gelen olmaz.
Günler, hattâ aylar
geçer.
Hiç kimse uğramaz.
Resûlullah’a gidip;
“Efendim, buraya
hizmet için geldim. Ama bugüne kadar tek bir hasta gelmedi. Sıkılmaya başladım”
der ve geri gitmek için izin ister.
Efendimiz, ona;
“Sen bilirsin! Daha
kalırsan sana hizmet ederiz. Gidersen de uğurlar olsun. Ama şunu bil ki,
yıllarca da kalsan sana hasta gelmez” buyurur.
Adam, (niçin?)
deyince;
“Çünkü Eshâbım hasta olmaz. Dînimiz bize hasta olmamak yolunu göstermiştir. Şöyle ki, eshâbım çok temizdir. Acıkmadan sofraya oturmaz, doymadan kalkarlar” buyurur.