Kıyametin kopması, mahşer haktır
03/09/2021 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Muhammed
aleyhisselamın kıyametten haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur.
Sual: Peygamber
efendimizin, kıyametten, mahşerden, kabir azabından verdiği haberlerin hepsi
doğru mudur?
Cevap: Muhammed
aleyhisselamın kıyametten haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur. Kabir azabı,
kabrin ölüyü sıkması, kabirde Münker ve Nekir denilen iki meleğin sual sorması,
kıyamette her şeyin yok olacağı, göklerin yarılacağı, yıldızların yollarından
çıkıp dağılacakları, yeryüzünün, dağların parçalanması ve herkesin mezardan
çıkması, mahşer yerine toplanması, yani ruhların cesetlere gelmesi, kıyamet
gününün zelzelesi, o günün dehşeti, korkusu ve kıyamette sual ve hesap ve
dünyada yapılmış olan şeylere orada, ellerin, ayakların ve her azanın, organın
şehadet etmesi ve iyilik ve kötülük defterlerinin uçarak sağ veya sol taraftan
verilmesi ve iyiliklerin ve günahların, oraya mahsus bir terazide tartılması
haktır, doğrudur. Orada sevabı ağır gelen, Cehennemden kurtulacak, az gelen,
ziyan, zarar edecektir. Oradaki terazi, bilinmeyen bir terazi olup, ağır ve
hafif gelmesi dünya terazisinin aksinedir. Yukarı çıkan kefe ağırdır, aşağı
inen hafiftir. Orada yerçekimi kuvveti yoktur.
Sual: Kur’ân-ı kerimde
bildirilen, anlatılan ilimler, bilgiler ana hatları ile ne ile ilgilidir?
Cevap: Bu konuda
Mevdû'ât-ül-ulûmda deniyor ki:
“Kur’ân-ı kerimdeki
bilgiler üç kısımdır: Birincisini hiçbir kuluna bildirmemiştir. Kendisini,
isimlerini ve sıfatlarını kendinden başka kimse bilemez. İkinci kısım
bilgileri, yalnız Muhammed aleyhisselama bildirmiştir. Bu yüce Peygamberden ve
Onun vârisi olan râsih âlimlerden başka kimse bunları anlayamaz. Müteşâbih
âyetler böyledir. Üçüncü kısım bilgileri, Peygamberine bildirmiş ve ümmetine
öğretmesini emir buyurmuştur. Bu ilimler de ikiye ayrılır: Birinciler, geçmiş
insanların hâllerini bildiren 'Kısas' ve dünyada, ahirette yaratmış
olduğu ve yaratacağı şeyleri bildiren haberler 'Ahbâr'dır. Bunlar, ancak
Resulullah efendimizin bildirmesi ile anlaşılır. Akıl ile, tecrübe ile
anlaşılamaz. Üçüncü kısım bilgilerin ikincileri, akıl, tecrübe ve Arabi ilimler
ile anlaşılabilir. Kur’ân-ı kerimden ahkâm, hüküm çıkarmak ve fen bilgilerini
anlamak böyledir.”
Kur’ân-ı kerimin manasını anlamak isteyen, din âlimlerinin kelam, fıkıh ve ahlak kitaplarını okumalıdır.