"Sizi ne güldürdü yâ Resûlallah?.."
03/09/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Peygamber
Efendimiz su istedi ve benim abdest aldığım yerde abdest aldı ve sonra
güldü..."
Saîd bin Kesîr
el-Ensârî hazretleri hadis hâfızıdır. 146 (m. 763)’de Mısır’da doğdu. Mâlik bin
Enes gibi büyük âlimlerden hadis ilmi tahsil etti. 226’da (m. 841) Mısır’da
vefat etti. Naklettiği hadîs-i şeriflerden bazıları:
Hazret-i Osman
(radıyallahü anh) bir gün su istedi ve abdest aldı. Sonra güldü ve "Niçin
güldüğümü sormuyor musunuz?" buyurdu. "Sizi güldüren şey nedir yâ
Emîr-elmü'minîn!" dediler. Buyurdu ki: Peygamber Efendimiz (sallallahü
aleyhi ve sellem) burada su istedi ve benim abdest aldığım yerde abdest aldı ve
sonra güldü. "Beni güldüren şeyi sormuyor musunuz?" diye sordu, işte
bunu hatırladım da buna güldüm. Biz Resûlullah Efendimize "Sizi ne
güldürdü yâ Resûlallah?" diye sorduk. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"Bir mümin kul abdest alırken yüzünü yıkadığı zaman; yüzüne
isâbet eden bütün günahlarını Allahü teâlâ affeder. Kollarını yıkadığı zaman
kollarıyla, başını mesh ettiği zaman başıyla, ayaklarını yıkadığı zaman
ayaklarıyla işlediği günahları böylece affeder, işte bu beni güldürdü"
buyurdular.
Ebû Alkame
(radıyallahü anh) şöyle nakleder: Osman bin Maz'ûn (radıyallahü anh) vefât
etmişti. Resûlullah Efendimiz techîzini emretti. Techîz, yıkama ve namazının
kılınması bitince, kabrine kondu. Bu sırada Osman'ın hanımı, "Ey
Osman! Cennet sana âfiyet olsun" dedi. Peygamber Efendimiz "Sen bunu
nereden biliyorsun?" buyurdular. Hanımı "Yâ Resûlallah!
Gündüzleri oruç tutar, geceleri namaz kılardı" dedi. Resûlullah
Efendimiz "Allahü teâlâ ve Resûlünü severdi, desen bile (-Cennet sana
âfiyet olsun- demeye) kâfidir" buyurdu.
Ebû Hureyre
radıyallahü anh, Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu anlatıyor: “Eyyub
aleyhisselâm bir gün çölde yalnız olarak guslederken birden üzerine altın bir
çekirge konmuştu. Hazreti Eyyub da bu çekirgeyi alıp, cebine koydu. Bunun
üzerine Allahü teâlâ kendisine şöyle nida etmişti: “Seni bu gördüğün dünya
malından müstağni kılmadım mı?” Eyyub aleyhisselâm ise “Evet, Yâ Rabbi,
yüceliğine yemin ederim ki, öyledir. Fakat ben, senin hayır ve bereketine daima
muhtacım” diye cevap verdi.
Resûlullah Efendimizin Adba adında bir devesi vardı ki hiç kimsenin devesi onu geçemezdi. Bir bedevi, bir binek devesi üstünde gelip onu geçti. Bu, Eshab-ı kiramın ağırına gitti. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz durumun farkına vararak şöyle buyurdu: "Allahü teâlâ bir şeyi yükseltti mi, sonradan mutlaka onu alçaltır."