İtikadı bozuk olana mezhebsiz denir
03/11/2020 Salı Köşe yazarı O.Ü
Küfre sebep olan bir şey söylemedikçe Ehl-i kıbleye kâfir denmez.
Sual: Âyet ve hadisleri kendi anladığına göre yorumlayan bir kimsenin imanı
tehlikeye girer mi?
Cevap: Ehl-i sünnet itikadına uymayan bir inanış sahibine Mezhebsiz denir.
Mezhebsiz, eğer Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş olan
bir şeye inanmamış veya şüphe etmiş ise, küfür olur. Açık
olarak bildirilmemiş şüpheli olan delilleri tevil ederek yanlış mana vermiş
ise, bidat olur. Dünyanın yaratıldığına inanmamak, böyle gelmiş,
böyle gider demek, küfürdür. Cennette, müminlerin Allahü teâlâyı göreceğine
inanmamak bidattir. Âyet-i kerimeleri ve hadis-i şerifleri yanlış anladığı için
inanmamak bidat olur. “Böyle şey olmaz. Aklım kabul etmez” diyerek tahkir
ederse, yine kâfir olur. Bidat hakkındaki hadis-i şerifler, Hadîka, Berîka ve
Eşi'at-ül-leme'âtta mevcuttur.
Küfre sebep olan bir şey söylemedikçe ve yapmadıkça Ehl-i kıbleye, yani
namaz kılana kâfir denmez. Fakat, Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça
bildirilen ve Müslümanların asırlar boyunca inandığı bir şeye uymayan söz ve
işte bulunan bir kimse, bütün ömrünce namaz kılsa, her ibadeti yapsa da, buna
kâfir denir. Mesela bir kimse, Allahü teâlâ zerreleri, yaprak sayısını,
gizlileri bilmez dese, kâfir olur. Hazret-i Ebu Bekir ile hazret-i
Ömer'den başka sahabiyi, dinî bir sebeple kötüleyen, bidat sahibi
olur. Bir harama mubah, helal diyen kimse, bunu, bir âyete veya hadis-i şerife
dayanarak söylüyorsa, kâfir olmaz. Âyet ve hadise dayanmadan, kendi görüşü, keyfi
için söylüyorsa, kâfir olur. Hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer'in hilafete
seçilmeleri haklı değildi demek, bidattir. Hilafete hakları yok idi demek ise
küfürdür.
Sual: Namazda okunan âyetleri, sureleri, şarkı kalıplarına uyarak okuyan
kimsenin arkasında kılınan namaz sahih olur mu?
Cevap: Elhan ederek yani namazda okuduklarını musiki perdelerine uyarak,
teganni eden ve namazı vaktinden evvel kıldıran imam arkasında kılınan namazı
iade etmenin lazım olduğu, Halebî-i kebîr sonunda yazılıdır.
Sual: Kimlerin eli öpülür, Kur’ân-ı kerimi ve ekmeği öpmenin mahzuru olur
mu?
Cevap: Âlimin, ana ve babanın eli öpülür. Başkasının eli öpülmez. Herhangi bir arkadaş ile karşılaşınca elini öpmek haramdır. Kur’ân-ı kerimi, ekmeği öpmek de caizdir.