Evliyâ himmeti dağı devirir!..
03/12/2018 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Büyük velîlerden Kadîb-ül Bân hazretleri zamanında bir kimse vardı ki; yanında pehlivanlar gezdirir ve bunları güreştirip nam yapardı. Bu kişi, bir gün Kadîb-ül Bân hazretlerinin şehrine geldi.
Ve bir talebeye sordu:
“Hocanız nerededir?”
Talebe de;
“Falan göle gitmiştir” deyince, adam o göle gidip gördü ki, Kadîb-ül Bân hazretleri, gölün ortasında bağdaş kurmuş oturuyor.
Şaşırdı tabii.
Kıyıdan, ona;
“Ey Kadîb-ül Bân! Benim yanımda “kırk pehlivan” var ki, bunları yenebilen bir kimse çıkmadı bugüne kadar. İsterim ki, senin talebelerle de güreşsinler” diye seslendi.
Büyük velî;
“Benim talebelerimden çok zayıf, ufak tefek bir çocuk var. Git o çelimsiz çocuğa benden selâm söyle. Senin pehlivanlarla güreş tutsun” buyurdu.
Adam bir gururla geldi medreseye.
Zayıf olan talebeyi gördü.
Hocasının sözünü nakletti.
O çelimsiz çocuk.
“Emirleri baş göz üstüne” dedi.
Ve çıktı er meydanına.
Sanki gerçek pehlivandı.
O “kırk pehlivanın” her birini, bir hamlede tuttu ve kaldırıp sırtüstü yere vurdu.
Mağrur adam perişandı.
Çarpılmıştı sanki...
Büyük velî, ona bakıp;
“Evliyâ himmeti dağı bile devirir. Senin pehlivanların ne ki” buyurdu.
Adam acele terk etti bu havaliyi...