İlim; cehâlete karşı kalbin hayâtıdır...
04/03/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Muhammed Sekafî
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Horasan’da Nişâbur'da doğdu. Evliyânın
büyüklerinden Ebû Hafs Haddâd ve Hamdûn Kassâr'ın sohbetlerine katıldı. Kısa
zamanda velîlik bilgilerinde de yükselip kâmil, olgun bir zât oldu. 939 (H.
328) senesinde Nişâbur'da vefât etti.
Kendisi anlatır:
Bir gün üç erkek bir
kadın tarafından omuzlar üzerinde taşınan bir cenâze gördüm. Gittim cenâzenin
kadın tarafından tutulan kolunu omuzuma aldım ve mezarlığa kadar götürdüm.
Sonra cenâze namazını kılıp defnettik. Oradakilere; "Size yardımda
bulunacak bir başka komşunuz yok muydu?" deyince; "Vardı ama bunu hor
ve hakîr görüyorlardı" dediler. Ben yine; "Peki ne yapmıştı?"
dedim. Onlar; "Çünkü bu çok günahkârdı" dediler... Sonra oradan
ayrıldık. Vefât eden kişiye acımıştım. O gece bir rüyâ gördüm. Rüyâmda biri
yanıma geldi. Yüzü ayın on dördü gibi parlıyordu. Ayrıca çok kıymetli elbiseler
giymişti ve tebessüm ediyordu. Kendisine; "Sen kimsin?" dedim. Bana;
"Cenâze namazını kılıp defnettiğiniz, günahkâr kişiyim. Halk tarafından
horlanmıştım. Lâkin yüce Rabbim son ânımda bana merhâmet eyledi. Şimdi bu
merhâmetin nîmetleri içindeyim" diye cevap verdi...
***
O mübarek
zata "kişi için en güzel hasletler nelerdir?" denildi. O;
"Kişi, şu dört hasletten gâfil olmamalıdır: İlki doğru söz, ikincisi doğru
iş, üçüncüsü samîmî dostluk, sonuncusu ise emânete riâyeti gözetmektir"
buyurdu.
Muhammed Sekafî
hazretleri, âlimlerin sohbetinde bulunmanın önemini anlatır, edebin
gözetilmesinin lüzumuna işâret ederdi. Bu hususta; "Bir kimse âlimlerin
sohbetinde bulunur, fakat onlara hürmet etmezse, ilâhî feyiz ve bereketlerden
mahrum kalır ve âlimlerdeki nûrlar, kendinde görünmez" buyurdu.
İlmi över, amellerin
ihlâs ile yapılmasının fayda vereceğini söylerdi. Bunun için; "İlim;
cehâlete karşı kalbin hayâtı, karanlığa karşı gözün nûrudur" buyurdu.
"Allahü teâlâ,
amellerden iyi olanını, iyi olanının da ihlâslı, samîmî olanını, samîmî
olanının da, sâdece sünnete uygun olanını kabûl eder" buyurdu...
"Sağlam bir dal,
ancak sağlam bir kökten çıkar. Şimdi hareketlerin sıhhat ve sünnet üzere
olmasını isteyen kimse, önce kalbindeki ihlâsı sıhhatli hâle getirmelidir. Zîrâ
zâhir amellerdeki sıhhat, bâtın amellerindeki sıhhatten hâsıl olur"
buyurdu.
Muhammed Sekafî hazretleri, güzel ahlâkı ile herkese örnekti. Kendisine kötülük edeni bağışlar ve nasihat ederdi.