"Elbette sen her şeye kadirsin yâ Rabbi!.."
04/04/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Dostlardan duâ etmelerini istiyoruz. Yâ Rabbi!
Nûrumuzu tamamla ve bizi mağfiret eyle."
İshak Sindî hazretleri Sind’de (şimdiki Pakistan’da) yetişen
büyük velîlerdendir. Hicri onbirinci asrın ortalarında vefât etti. İmâm-ı
Rabbânî hazretlerine, büyük bir şevk, ihlâs ve yalvarmakla dolu bir mektup
yazarak, kavuştuğu ihsânları, hâlleri bildirdi. Yazdığı mektuba ayrıca bir
vâkasını da ilâve etmiş olup, yazdığı vâka aynen şöyle idi:
“Allahü teâlânın rahmetinden ümitli olan, bu kıymetsiz,
değersiz fakir, Mûsâ oğlu İshak, arz ederim ki; hâlim Şeyh Kerîmüddîn’in yüksek
nazarları inâyetiyle, başka bir hâle dönünce, aynı hâl esnasında vâki olan,
kalpteki tasavvurda hidâyet rehberi devranın kutbu, efendilerin efendisi,
üstadların üstadı, mürşidlerin mürşidi, Şeyh Ahmed-i Serhendî hazır oldular. Bu
murâkabe esnasında kalemi aldılar. Yazdılar ve şu birkaç kelimeyi bu fakirin
eline verdiler. Çok yüksek teveccüh buyurdular.” İshak Sindî yazdığı mektûbu
hazret-i İmâm’a gönderdi, İmâm-ı Rabbânî hazretleri de İshak Sindî’nin bu
mektubuna cevap olarak şu mektubu yazdılar:
“Allahü teâlâya hamd olsun. Sevdiği, seçtiği kullarına
selâmlar olsun. Rahmi Ali ile gönderdiğiniz mektup geldi. Zevk ve şevkle ilgili
yazılar olduğu için, sevinmemize sebep oldu. Ayrı bir kâğıtta yazılı olan
vakayı okuyunca, yine sevindim. Böyle vakalar müjdecidirler. Çalışmak lâzımdır
ki, böyle vakalar, duymaktan, işitmekten çıkıp, hâl ve fiil hâlini alsınlar.
Bugün kusurları düzeltmek mümkündür. Fırsatı ganîmet bilmeli ve tehir etmemeli,
sonraya bırakmamalıdır. Hazret-i Hâce Ubeydüllah-i Ahrâr (kuddise sirruh)
buyurdular ki:
-Dervişlerle bir arada oturuyorduk. Cuma gününde duâların
reddolunmadığı saatten konuşuluyordu ve diyorlardı ki: 'Eğer bu saat bilinse,
bu saatte Allahü teâlâdan ne isterdiniz?' Herkes bir şeyler söyledi. Sıra
bana gelince; (Cemiyyet sahiplerinin [evliyânın] sohbetini istemek en iyisidir,
çünkü, bütün saadetler bundadır) dedim. Mektuplarımızdan bir kısmını
talebelerim istinsah edip (çoğaltıp) Rahmi Ali’ye verdiler. Allahü teâlâ,
onlardan faydalanmanızı nasip etsin! Şeyh Kerîmüddîn geleli epey zaman
oldu. Herhâlde kendisi size mektup yazar. Vaziyetimiz iyidir. Dostlardan duâ
etmelerini istiyoruz. Yâ Rabbi! Nûrumuzu tamamla ve bizi mağfiret eyle. Elbette
sen her şeye kadirsin. Allah yolunda gidenlere ve Peygamberimize (sallallahü
aleyhi ve sellem) uyanlara selâmlar olsun.”