''Çabuk terk et burayı!''
04/05/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Büyük velî Ebû Ahmed Kalânisî hazretlerinin bulunduğu
şehre yeni bir vâli tâyin olmuştu.
Ancak bilmiyordu bu zâtın kıymetini.
Ona yukarıdan bakıyordu.
Sık sık rahatsız ediyordu.
Bir gün de ansızın dergâha geldi.
Ve paldır küldür içeri girip;
“Çabuk terk et burayı!” diye bağırdı.
Büyük velî sordu:
“Niçin terk edeyim?”
“Çünkü sen, insanları yoldan çıkarıyorsun!” dedi.
Mübârek zât da;
“Pekâlâ gideriz! Ama şu anda hanımınız doğum sancısı çekiyor. Siz eve
koşun. Biz de duâ edelim. İnşallah kurtulsun, o zaman gideriz” buyurdu.
Vâli eve koştu.
Baktı ki, herkesin yüzü gülüyor.
Yakınları sevinçle yanına gelip;
“Müjde, bir oğlun oldu!” dediler.
Hanım da sevinçliydi.
Beyine şunları anlattı:
“Ağrıdan kıvranıyordum.
Nûr yüzlü bir zât göründü.
(Korkma, sana duâ ediyorum, inşallah kolay kurtulacaksın) dedi.
Ve kayboldu gözden.
O böyle der demez sancım dindi.
Doğum ânında hiç acı hissetmedim.
Çok merak ediyorum.
Acabâ kimdi o zât?”
Vâli anlamıştı meseleyi.
“Ben biliyorum” dedi.
Ve koştu dergâha.
Ellerine sarılıp;
“Özür dilerim hocam. Lütfen affedin!” diye yalvardı.
Artık müdâvimi olmuştu dergâhın...