"Müdara edenler, şehit olarak ölür"
04/06/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Müdara ederken tatlı dilli ve güler yüzlü olmak gerekir. Hanımına
müdara etmeyenin rahatı, huzuru kalmaz.
Kendisine veya başkalarına zarar gelme korkusundan dolayı iyiliği emretmek
ve haramı menetmek mümkün olmazsa, böyle durumlarda fitneye mâni olmak için
susmaya müdara denir. Müdara, dini zarardan kurtarmak
için dünya menfaatinden vermek, insanlarla iyi geçinmektir. Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, farzları emrettiği gibi, müdara etmemi de emretti.) [Hakim]
(Müdara edenler, şehit olarak ölür.) [Deylemi]
(Şerefinizi mallarınızla [para ile], dininizi de dilinizle [müdara
ederek] koruyun!) [İ. Asakir]
Müdara ederken tatlı dilli ve güler yüzlü olmak gerekir. Talebeye ders verirken
müdara gerekir. Hanımına müdara etmeyenin rahatı, huzuru kalmaz. İmam-ı Gazali
hazretleri buyurdu ki, insanlar üç kısımdır: 1- Gıda gibi
olanlar, her zaman gerekir. 2- İlaç gibi olanlar, bazen
gerekir. 3- Hastalık gibi olanlar. Bunlar gerekmez ise de, gelip
musallat olur. Bunlardan kurtulmak için, müdara etmek gerekir...
***
Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" hazretleri bir
sohbetinde buyurdu ki:
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı sahâbîlerle bir
evde otururken, birden sıkıntı basmış ve; "Sıkılıyorum yâ
Ömer" buyurmuş.
Hazret-i Ömer hemen; "Emret yâ Resûlallah. Ne isterseniz yapalım!"
demiş.
Efendimiz; "Şimdi bir Allah düşmanı gelecek, onu görmek, onunla
konuşmak beni sıkıyor. O gelecek diye sıkılıyorum" buyurmuş.
Biraz sonra kapı çalınıyor, bir kabîle reisi geliyor. Peygamber Efendimiz ayağa
kalkıyor, onu güzelce karşılıyor, yanında yer açıyor, oturtuyor... Onunla tatlı
tatlı konuşuyor...
Biraz sonra, o adam kalkıp gidiyor. Peygamber Efendimiz, onu güler yüzle
selâmetliyor... Hazret-i Ömer soruyor:
-Yâ Resûlallah, Allahın düşmanı dediğiniz, bu kişi miydi?
Efendimiz "Evet, o idi" buyuruyor. Hazret-i
Ömer merak ediyor ve soruyor hemen:
-Yâ Resûlallah, siz ona dost muâmelesi yaptınız, yer verdiniz, tatlı tatlı,
neşeli konuştunuz ve güler yüzle uğurladınız, biz bunun
hikmetini anlayamadık...
Peygamber Efendimiz şöyle izâh ediyorlar:
-Bu, bir kabîle reîsidir. Zengin ve îtibârlı birisidir. Eğer ben
onunla iyi geçinirsem, dost muâmelesi yaparsam, o da bana dost muâmelesi yapar.
Müslümânlara da dost muâmelesi yapar. Eğer ben ona sert söyleseydim, yer
vermeseydim, kapının girişine oturtsaydım, o zaman bana düşman olurdu. Bana bir
şey yapamazdı ama Müslümânlardan intikam alırdı. Müslümânlara eziyet ederdi.
Müslümânlara eziyet etmesin diye onun kalbini okşadım...
İşte buna, müdara denir kardeşim. Çok mühim...