Akrabâ hakları...
04/10/2021 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Sıla-i rahm, yalnız
akrabâyı ziyâretten ibâret değildir; her ne şekilde olursa olsun onları memnûn
etmektir...
Büyük âlimlerden Abdülganî
Nablusî (rahmetullahi aleyh), “el-Hadîkatün-Nediyye fî
şerhit-Tarîkatil-Muhammediyye” isimli eserinde diyor ki: “Zî-rahm-i mahrem olan
yani evlenilmesi harâm olan sâlih akrabâyı ziyâret vâcip; terki büyük
günâhtır. [Hiç değilse, selâmla, mektupla gönüllerini alarak bu günâhtan
kurtulmalıdır. Mektupla, sözle veya para ile yardımın zamanı, miktârı yoktur.
Lüzûm ve imkâna göre yapılır.]”
[Zî-rahm-i mahrem
akrabâ demek, erkek için, anne, bacı, hala, teyze gibi, kadın
için, baba, kardeş, amca, dayı gibi evlenmesi harâm olanlar demektir.]
Yakınlarından
münâsebeti kesmek büyük günâhtır. Erkek ve kadın zî-rahm-i mahrem akrabâyı ziyâret
etmek vâciptir. Amcanın, [dayının, halanın ve teyzenin] kızları gibi mahrem
olmıyan akrabâyı ziyâret vâcip değildir. (Hâdimî, Berîka)
Kitaplarda çok geçen “Sıla-i
rahm” terimi, akrabâyı ziyâret etmek demektir. Akrabâyı ziyâret
etmeden onlara çeşitli yardım yapmak ve gönüllerini almak da, sıla-i rahm
yerine geçer. Çünkü sıla-i rahm, yalnız akrabâyı ziyâretten ibâret
değildir; her ne şekilde olursa olsun onları memnûn etmektir. (Hadîka)
Hadîs-i şerîflerde
buyuruldu ki:
“Allaha ve Kıyâmet
gününe inanan sıla-i rahm etsin.” [Buhârî]
“Sıla-i rahmi kesen,
Cennete girmez.” [Buhârî]
“En üstün amel, senden
uzaklaşmış olan akrabâna sıla-i rahmde bulunmak, sana vermiyene vermek, sana
zulmedeni affetmektir.” [Hâkim]
“İçinde sıla-i rahmi
kesen kimse bulunan bir topluma rahmet melekleri gelmez.” [Taberânî]
“Allahtan en çok
korkan kimse, mahremlerini en çok görüp gözeten ve en çok emr-i marûf ve nehy-i
münkerde bulunandır.” [Taberânî]
“Mükâfâtı en tez
verilen iyilik, sıla-i rahmdir. Bir ev halkı, kötü olsa bile, sıla-i rahm
sâyesinde malı çoğalır, nüfûsu da artar.” [Beyhekî]
Herkese iyilik etmek,
ödünç veya sadaka vermek çok sevâbdır. Akrabâya yapılan iyilik daha
sevâbdır. Bir kadın, Peygamber Efendimize, bir yakını için “İnfâkta
bulunsam, sadaka yerine geçer mi?” diye suâl ettirdiğinde buyurdu ki:
“İki sevâb olur. Biri
sadaka, diğeri de sıla-i rahm sevâbı.” [Buhârî]
Bu husûstaki hadîs-i
şerîflerden birkaçı da şöyledir:
“Paranızı önce kendi
ihtiyaçlarınıza, artarsa çoluk çocuğunuzun ihtiyaçlarına sarf edin! Bundan da
artarsa akrabânıza yardım edin.” [Müslim]
“Senden yüz çeviren
akrabâna verdiğin sadaka daha fazîletlidir.” [Taberânî]
“Yakın akrabâ veya
komşuya verilen sadakanın sevâbı 2 misli fazladır.” [Taberânî]
“Amcasının oğlu yardım
istediğinde, gücü yettiği hâlde vermeyen kimse, Kıyâmette Allahın fazlından
mahrûm kalır.” [Taberânî]
Yine hadîs-i
şerîflerde buyuruldu ki:
“Rızkının bol, ömrünün
uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin.” [Buhârî]
“Sıla-i rahm demek, ahbap ve akrabâsından gördüğü iyiliğe karşı ona iyilik etmek değil, kendisinden kesilen akrabâsını arayıp ziyâret ve iyilik etmektir.” [Tirmizî]