Peygamber efendimizin vefâsı
04/10/2022 Salı Köşe yazarı O.Ü
Peygamber efendimiz cömert oldukları gibi vefâ sahibi idiler.
Sual: Yapılan
iyilikleri unutmayan kimselere vefâlı insan deniyor. Elbette bu güzel huy,
Peygamberlerde daha fazladır. Bu huy, Peygamber efendimizde nasıldı?
Cevap: Peygamber
efendimizde bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı. Resulullah efendimiz cömert
idi. Cömertlikten de birçok güzel huylar meydana gelmektedir. Bunlardan birisi
de vefâdır. Vefâ, tanıdıklara, yakınlara, arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı
olmaktır. Peygamber efendimiz cömert oldukları gibi vefâ sahibi idiler.
Yakınlarını, tanıdıklarını gözetir, onlara verdikleri sözü yerine getirirdi.
Peygamber efendimizin
sözleri, yaşayışları, Onun yakınlarına, tanıdıklarına velhasıl herkese karşı
nasıl vefâ sahibi olduğunu açıkça göstermekte ve İslam âlimlerinin kitapları,
bu vefâ örnekleri ile doludur. Onun, her güzel hâli gibi, vefâkârlığı da,
ümmetine ve bütün insanlığa örnek olmuştur. Bu hususta Enes bin Malik
hazretleri şöyle anlatmaktadır:
“Resulullaha bir
yerden herhangi bir hediye geldiği zaman mutlaka hazret-i Hatice'yi hatırlar
ve;
(O hediyeyi falan
kadına götürüp verin. Çünkü o, Hatice'nin arkadaşıydı. Onunla iyi görüşür ve
onu çok severdi) buyurarak, sevgili hanımı hazret-i Hatice'nin hatırını gözetirdi.
İşte bu sebepledir ki, hazret-i Aişe validemiz, zaman zaman;
"Hazret-i
Hatice'ye gıbta ettiğim gibi hiçbir kadına gıbta etmedim. Çünkü Resulullah
ondan çok bahsederdi. Ne zaman bir koyun kesilse etinden mutlaka onun
yakınlarına da gönderir, onun hatırını gözetirdi” buyurmuştur.
Bir gün Habeşistan
Meliki Necâşi'den, mübarek huzuruna bir grup elçi gelmişti. Onları çok iyi
karşılayıp iltifatlarlarda bulundular. Yer gösterip oturttuktan sonra o
elçilere bizzat kendisi hizmet ederek ikramlarda bulundu. Peygamber efendimizin
bu hâlini gören Eshab-ı kiramdan bazıları;
-Ya Resulallah; lütfen
siz oturun, biz hizmet ederiz dedilerse de, Sevgili Peygamberimiz onlara
cevaben;
-Vaktiyle onlar benim eshabıma Habeşistan'da çok iyi hizmet ettiler. Zira o zamanlar Eshabım yurtlarından hicret etmiş, onların ülkesine sığınmışlardı. O günlerde onlar benim eshabıma sahip çıkıp çok iyi ev sahipliği yaptılar. İşte o hizmetlerinin karşılığı olarak ben de şimdi onlara hizmet ediyor ve bu hizmetimden büyük zevk duyuyorum, buyurdular.