Allahü teâlâyı dünyada görmek!..
05/01/2025 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Sual: Allahü teâlâyı bu dünyada bu gözlerle görmek mümkün müdür?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabının çeşitli yerlerinde
buyuruyor ki:
“İslâmiyet; ilim, amel ve ihlas olmak üzere üç
kısımdır ki tasavvuf, bu üçüncüsünü elde etmek içindir. Allahü teâlâyı görmek
ise, ancak âhırette olacaktır.
Allahü teâlâyı müminler cennette görecektir. Fakat,
nasıl olduğu bilinmeyen bir görmekle göreceklerdir. Nasıl olduğu bilinmeyeni,
anlaşılmayanı görmek de, nasıl olduğu anlaşılmayan bir görmek olur.
Allahü teâlâyı Cennette görmeye inanmak şerefinden
mahrum olanlar, bu saadete kavuşmakla nasıl şereflenebilir ki! “İnkâr
eden, mahrum kalır” sözü meşhurdur. Cennette olup da görmemek de uygun
değildir. Çünkü, İslâmiyet, Cennette olanların hepsi görecektir diyor.
Cennet de, her şey gibi, Allahü teâlânın mahlukudur.
Allahü teâlâ, mahluklarının hiçbirisine girmez, birinde bulunmaz. Fakat
mahluklarının bazısında Onun nûrları zuhûr eder. Bazısında ise, o kabiliyet
yoktur. Aynada, karşısındaki cisimlerin görünüşleri, zuhûr ediyor. Taşta,
toprakta ise etmiyor.
Allahü teâlâ, dünyada görülemez. Bu âlem, Onu görmek
nimetine kavuşmaya elverişli değildir. Dünyada görülür diyen, yalancıdır,
iftiracıdır. Bu dünyada, bu nimet nasip olsaydı, herkesten önce, Musa
aleyhisselâm görürdü. Peygamber efendimiz mirâcda, bu devletle şereflendi ise
de, bu dünyada değildi. Cennete girdi. Oradan gördü. Yani, âhırette görmüş
oldu. Dünyada görmedi. Dünyada iken, dünyadan çıktı, âhırete karıştı ve orada
gördü.
Allahü teâlânın kudreti, kuvveti o
kadar çoktur ki, bu geçici ve zayıf olan dünya hayatında, hissiz, hareketsiz,
içi boş iki sinir parçasına, karşısında olan şeyleri görebilmek kuvveti
vermiştir. Sinirlere bu kuvveti veren yüce Allah, âhırette, daha kuvvetli ve
hiç yok olmayacak olan bu iki sinir parçasına, karşısında olmayanları, cihetsiz
veya her cihette olanları da görmek kuvvetini veremez mi? Çünkü O, sonsuz
kudret sahibidir ve âhırette hissedilmesi ve görülmesi kabildir. Allahü teâlâ,
dünyada görülemez. Âhirette görülecektir. Dünyada "îkan" hasıl olur,
yani "görmüş gibi" inanılır... Bu dünyada, kalblerin Allahü
teâlâdan nasibi, yakin hasıl olmaktan başka değildir.”