Hilm, sabrın en yüksek derecesidir

05/02/2019 Salı Köşe yazarı V.T

Hilm sâhibi olmak, kızmamak, yumuşak davranmak, az kimselerde bulunan çok yüksek bir haslettir.
 
Ebü’l-Feth Harrânî hazretleri Hanbelî mezhebindeki hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. Urfa-Harran’da doğdu. 476 (m. 1083)’de Harran’da şehîd edildi. Bir dersinde buyurdu ki: 
Hilm, rûhun sakin olması, kızmamasıdır. Yumuşak huylu olmaktır. Yüksek bir haslettir. Allahü teâlânın, insana büyük bir ihsânıdır. Hilm kimde bulunursa, onu hem dünyada ve hem de âhirette yüksek mertebelere kavuşturur. Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve sellem); “Hilm nedir?” diye suâl edildiği zaman; “Sabırdır” buyurdular. Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmak, güzel ahlâktan olan sabır ile ele geçmektedir. Hilm ise, sabrın en yüksek derecesidir.
Hilm, Allahü teâlânın sıfatlarındandır. Allahü teâlâ, kendisine karşı gelenlerin azgınlığını, kötülük yapanların kötülüğünü ve zâlimlerin zulmünü gördüğü, onlardan intikam almaya kadir olduğu hâlde, intikam almakta acele etmiyor. Pişman olup tövbe edenlerin, boyun bükenlerin hatalarını affediyor. Kendisine sığınanları boş çevirmiyor. Çünkü O, çok ihsân ve iyilik sahibidir. Nahl Sûresi 61. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Eğer Allahü teâlâ, zulümleri (günahları) sebebiyle insanları (hemen) hesaba çekiverseydi, yeryüzünde kımıldayan tek bir canlı bırakmazdı” buyuruldu.
Allahü teâlâ, Peygamberlerini (aleyhimüsselâm) hilm sahibi olmakla övmüştür. Hilm sâhibi olmak, kızmamak, yumuşak davranmak, az kimselerde bulunan çok yüksek bir haslettir.
Birisi, Resûlullah efendimize gelerek; “Yâ Resûlallah! Bana nasihatte bulunun” deyince, Peygamber efendimiz; “Kızma” buyurdu. O kimse ikinci defa nasihat istedi. Yine; “Kızma” buyurdu. Üçüncü defa nasihat isteyince, bu defa da;  “Kızma” buyurdu.
Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Mümin bir kimse, hilmi ile, gündüzleri oruç tutup, geceleri namaz kılan kimsenin derecesine ulaşır.”
Esmâî; “İnsanların en hazırcevaplısı, kızmayan kimsedir” demiştir.
Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Hayır; malı, çoluğu-çocuğu çoğaltmakta değil, hilmi ve ilmi çoğaltmaktadır.”
İsâ bin Hammâd’ın bildirdiğine göre, Leys bin Sa’d ilim öğrenmek isteyenlere, ilim ile meşgul olanlara; “İlimden önce hilmi öğreniniz. Hiçbir şey, ilim ile hilmin beraber bulunması kadar güzel değildir” buyururdu.
Lokman Hakîm buyurdu ki: “Üç şey, üç şey ile beraber bulunduğu zaman anlaşılır. Hilm, kızgınlık zamanında; kahramanlık, harb zamanında; doğruluk, ihtiyâç zamanında anlaşılır.”