Cihâda hazırlanmak da bir ibâdettir...
05/02/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Müslümanların cihâd
etmek için çalışması, kuvvetlenmesi farzdır. Çalışmaz, cihâd etmezse, bütün
insanlığa büyük kötülük etmiş olur.
İslamiyet
ve çalışma hayatı -20-
İslâmın
beş şartından sonra, ibâdetlerin en üstünü cihâddır. En üstün helâl
kazanç yolu da, silâhla ve kalemle cihâd etmektir. Cihâdda elde edilen
ganimet ve hizmet karşılığında alınan maaş ve ücret de helal kazanç olur.
Güç
kullanarak ve silahla cihâdı fertler değil, devlet yapar. Fertlerin başkalarına
saldırmalarına cihâd değil, çapulculuk, barbarlık denir.
Cihâda katılamayanın, cihâd yapan mücâhidlere
dua etmesi farzdır. Kâfirler, cihâd sâyesinde zâlimlerin işkencelerinden
kurtularak îmân ile şereflenir. İslâmiyeti duyup, anladıktan sonra, îmân
etmeyenlerden, İslâm devletinin adâleti altında yaşamayı kabûl edenlerin
dînine, cânına, mâlına dokunulmaz. Bunlar, İslâmın adâleti, şefkati altında hür
ve râhat yaşar.
Cihâd sâyesinde, hiçbir kâfir, işitmedim,
bilseydim inanırdım diyemeyecektir...
Müslümanların
cihâd etmek için çalışması, kuvvetlenmesi farzdır. Çalışmaz, cihâd etmezse,
bütün insanlığa büyük kötülük etmiş olur.
Cihâd ve hac yolunda ve hudût boyunda nöbette
ölenlere, kıyâmete kadar, bu ibâdetlerin sevâbı devamlı verilir. Bedenleri
çürümez. Her biri kıyâmette yetmiş kişiye şefâat eder.
Sulh zamanında hudût başında beklemek, harp
vâsıtalarını kullanmasını ve bunun için lâzım olan fen bilgilerini öğrenmek de
cihâddır. Müslümanların böyle cihâd etmeleri "farz-ı kifâye"dir.
Düşman hücûm ettiği zaman, kadın, çocuk herkese, yani yakın olanlara, eğer
bunların da gücü yetişmezse, uzakta ve daha uzaklarda olanlara da "Farz-ı
ayn" olur...
Kadınlar
cihâda mestûre olarak ve zevci, kocası veya mahremi ile gider.
Cihâd yapan devlete yardım etmeyenler günâha
girer. Hücûm edince öldürüleceğini, hücûm etmezse esîr olacağını anlayan, harp
etmez. Fakat, düşmanlara zarar, Müslümanlara fayda mevcût olunca, fedâi olarak
çıkıp hücûm etmesi iyi olur. Fâsık Müslümânlara (Nehy-i anil-münker)
yapmak, zararlarına mâni olmak böyle değildir. Nasîhat ile ve zor ile mâni
olmaları vâcib olanların, yani din adamlarının ve diğer vazîfelilerin faydası
olmasa da, öldürüleceğini bilse de, mâni olmaları câiz olur. Fitneye sebep olunca
câiz olmaz.
Hadîs-i
şerîflerde buyuruldu ki:
(Ok atmasını ve ata binmesini öğreniniz!)
(Ok atmasını öğrenip, sonra unutan bizden değildir.)
(Oyunun faydası olmaz. Yalnız, ok atmayı öğenmek ve atını terbiye etmek ve
âilesi ile oynamak haktır.) Yani
faydalı ve lüzûmludur.
Bu hadîs-i şerîfler, bütün harp vâsıtalarının
hazırlanmasını ve kullanılmalarının sulh zamanında öğrenilmesini emir ve teşvîk
buyurmaktadır...
Görülüyor ki, cihâda hâzırlanmak da bir ibâdettir.