Oruç tutanın, tövbe edenin günâhları yanar, yok olur!
05/03/2025 Çarşamba Köşe yazarı V.T
İslâmın beş şartından
dördüncüsü, mübarek ramazan ayında, her gün oruç tutmaktır.
Mecdüddîn-i
Mûsulî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 599 (m. 1202) senesinde
Musul’da doğdu, ilim tahsiline, önce babasından ilim alarak başladı. Sonra
Şam’a giderek Cemâlüddîn-i Husayrî’den de ilim tahsil etti. Yaşadığı devirde,
fıkıh ve usûl ilimlerindeki âlimlerin en büyüğü oldu. Bir müddet Kûfe
kadılığı yaptı. Daha sonra Bağdad’a gidip, İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe
hazretlerinin kabri yanında ders okutmaya başladı. Vefâtına kadar, fetvâ verip
ders okuttu. 683 (m. 1284) senesinde vefât etti. “Muhtâr” ve bunun şerhi olan
“İhtiyâr” kitapları meşhûrdur. Bu kitabında şöyle anlatır:
İslâmın
beş şartından dördüncüsü, mübarek ramazan ayında, her gün oruç tutmaktır. Oruç,
hicretten onsekiz ay sonra, Şabân ayının onuncu günü, Bedir gazâsından bir ay
evvel farz oldu. Ramazan, yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe
edenlerin günâhları yanar, yok olur.
Selmân-ı
Fârisî “radıyallahü anh” bildirdi ki, Resûlullah Şabân ayının son günü hutbede
buyurdu ki: (Ey Müslümânlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek
üzeredir ki, bu aydaki bir gece [Kadr gecesi], bin aydan daha hayırlıdır.
Allahü teâlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri
terâvîh namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak,
başka aylarda, farz yapmış gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka ayda yetmiş
farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu
ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda mü’minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda,
bir oruçluya iftâr verirse, günâhları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem
ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevâbı kadar, ona sevap verilir.)
Eshâb-ı
kirâm, dediler ki: Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr verecek, onu
doyuracak kadar zengin değiliz. Resûlullah buyurdu ki:
(Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile
oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay, öyle
bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden
âzâd olmakdır. Bu ayda, emri altında olanların vazîfesini hafîfletenleri Allahü
teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda dört şeyi çok yapınız!
Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelîme-i şehâdet söylemek ve
istiğfâr etmekdir. İkisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da
Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden Ona sığınmaktır. Bu ayda,
bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmayacaktır.)
