Ramazân, oruç ayıdır...
05/04/2022 Salı Köşe yazarı R.A
“...Bu ay, öyle bir
aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd
olmaktır...”
1- Bugün 4. gününü
idrâkle şereflendiğimiz Ramazân ayı, Kur’ân-ı kerîm ayıdır; bu
ay, Kur’ân-ı kerîmin inmeye başladığı aydır. (Bakara, 185)
2- Hatm-i şerîflerin
yapıldığı [başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, Eshâb-ı kirâm hatim
okurlardı], mukâbelelerin okunduğu bir aydır [her Ramazân ayında Cebrâîl
aleyhisselâm gelerek o güne kadar inen sûre ve âyetleri Peygamber Efdendimizle
mukâbele ederdi], ölülerin de sevindirildiği bir aydır.
3- Ramazân ayı, oruç
ayıdır [Bakara, 183-184]. Oruç, diğer bazı ibâdetler gibi Hicret-i
Nebeviyyenin 2. senesinde (hicretten 18 ay sonra) farz kılınmıştır. Zekât da o
sene farz kılındı. Sadaka-i Fıtır, Kurbân ve Bayram namazları o sene vâcib
oldu. Kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mescid-i Harâma tahvili (çevrilmesi) ile
cihâda izin verilmesi de, yine 2. senede olmuştur.
4- Bu ay, Terâvîh
namazının kılındığı bir aydır; bazı câmilerde de hatimle kılınmaktadır.
5- Ramazân ayı, bin
aydan hayırlı olan Kadir Gecesinin bulunduğu bir aydır [Kadr sûresi, 1-5].
6- Ramazân ayı,
günâhların yandığı, yok olduğu bir aydır. Zâten “Ramazân” yanmak
demektir. Yapılan tevbe ve istiğfârlarla, tutulan oruçlarla günâhlar affolur:
“Kim, Ramazân orucunun
farziyyetine inanarak ve sevâbını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutarsa,
geçmiş günâhları affolur.” (Buhârî)
Oruçla ilgili bir
hadîs-i kudsî var: “Küllü ameli’bn-i Âdeme lehû illes-sıyâm…..” şeklinde
başlar. Burada: “Âdemoğlunun her ameli kendisi içindir, ancak oruç müstesnâ;
o benim içindir ve onun karşılığını ben vereceğim. Çünkü oruçlu, yemesini,
içmesini ve şehevî arzûlarını benim için terk ediyor” buyurulmaktadır.
7- Ramazân ayı,
merhamet, sabır, ikrâm, ihsân (iyilik yapma) duygularının coştuğu bir aydır. Bu ay, fakîr-fukarâ,
garip-gurabânın karınlarının doyduğu, muhtaçların yüzlerinin güldüğü bir aydır. Bolca
iftârların verildiği, kumanyaların dağıtıldığı, sâir iyiliklerin yapıldığı bir
aydır.
8- Bu ay, sadaka-i
fıtırların verildiği bir aydır. Birçok kimse de, zekâtlarını bu ayda
veriyor. [Aslında zenginlik nisâbına ulaştıktan sonra 1 hicrî-kamerî sene
geçince farz olur.]
9- Bu ayda yapılan nâfilelere,
başka aylarda yapılan farzların sevâbı kadar sevâb verilir; bir farza da başka
aylardaki 70 farz sevâbı verilir. [Bunlar, Selmân-ı Fârisî
hazretlerinin rivâyet ettiği uzun hadîs-i şerifte zikrediliyor.]
10- Bu ay, bolca
istiğfâr ve kelime-i şehâdetin okunduğu, Cennetin istenip Cehennemden
sığınıldığı bir aydır. [Selmân-ı Fârisî hazretlerinin rivâyet ettiği
hadîs-i şerîfte bunlar da tavsiye buyuruluyor.]
11- Bu ayda; dargınlar,
küskünler, kırgınlar barışmaktadırlar.
12- Bu ay, şeytânların
zincirlere vurulduğu bir aydır. [İzâ câe Ramedânu füttihat
ebvâbul-Cenne…... hadîsi malûmdur.]
13- Bu ay, hakkında, Peygamber Efendimizin: “...Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır...” buyurduğu bir aydır.