Karaborsacılık yapan zalimlerden olmuştur!
05/06/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.D
İnsanlara zarar veren her iş, zulüm olur. Her Müslüman, kendisine
yapılmasını istemediği bir şeyi, kâfirlere dahi yapmamalıdır.
Esnaf, tüccar hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı helal
olur. Dinimizde dürüst olarak ticaret yapmak övülmüştür...
Alışverişte, ticarette Müslümanlara ziyan yapmak iki türlü
olur. Birisi, herkese zararı dokunmak olup, bu da iki kısımdır: Biri
ihtikâr (karaborsacılık) diğeri ise piyasaya kalp (sahte) para sürmektir…
"İhtikâr" demek, insan ve hayvan gıda maddelerini piyasadan
toplayıp, yığıp, pahalandığı zaman satmaktır. Peygamber efendimiz “sallallahü
aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse gıda maddelerini alıp, pahalı
olup da satmak için kırk gün saklarsa, hepsini fakirlere parasız dağıtsa,
günahını ödeyemez.)
Âlimlerden birisi, tüccar idi. Vâsıt şehrinden, Basra'ya gıda gönderip
satılmasını vekiline emretti. Basra'da ucuz olduğu için, vekili bir hafta
bekleyip, pahalı sattı ve âlime müjdeli bir mektup yazdı. Cevabında
buyurdu ki:
"Biz, az kâr ile çok sevap kazanmayı daha çok severiz. Fazla
kazanmak için, dinimizi feda etmemeliydin. Çok büyük cinayet işlemişsin! Bunu
affettirmek için sermayeyi ve kârı hemen sadaka olarak dağıt!"
İhtikârın haram olması, Müslümanlara zararlı olduğu içindir. Sanki
çeşme suyunu saklayıp, herkesi susuz bırakmaya benzer.
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki:
"Köylü, tarlasından aldığı gıda maddelerini istediği zaman satabilir.
Acele satması vacip değildir. Fakat acele etmesi sevaptır. Pahalı olunca
satmayı düşünmesi çirkindir... İlâçlarda ve gıda maddesi olmayan ve
herkese lâzım olmayan şeylerde ihtikâr haram değildir. Ekmek ve benzerlerinde
çok haram olup, et, yağ gibilerde az haramdır." [İmâm-ı a’zam
hazretleri, "ilâçların saklanarak yüksek fiyatla satılmasını beklemek ihtikâr
olmaz" buyurdu. İlâçların çoğu böyle ise de, kininin sıtmaya,
insülinin diyabete ve aşı ile serumların, belli mikroplara karşı kullanılması,
ekmeğin açlığa karşı kullanılması gibi, muhakkak şifaya sebep olduğundan, bu
gibi, tesiri kuvvetli ilâçları saklayarak, ihtikâr [karaborsacılık] yapmak
haram olur.]
İnsanlara yapılan zararın ikinci kısmı, piyasaya "Kalp
para" sürmektir. Alan, anlamazsa, zulmedilmiş olur. Anlarsa, o
da başkasını, başkası da, bir diğerini, zincirleme aldatırlar. Elden ele
dolaştıkça, günahı, hep birinci kimseye de yazılır. Bunun için, "Sahte bir
lira vermek, yüz lira çalmaktan daha fenadır) buyurmuşlardır.
İnsanlara zarar veren her iş, zulüm olur. Zulüm ise haramdır. Her Müslüman, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, kâfirlere dahi yapmamalıdır. Hele böyle sıkıntılı pandemi günlerinde insanımız; esnafımız, tüccarımız harama düşmemek için kılı kırk yarmalıdır…