Asıl yaratıcı, mucit, Allahü teâlâdır
05/06/2023 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Kendilerini bilgin, fen
adamı diye tanıtan bazı kimseler, yaratıcıyı inkâr etmektedirler. Gerçekten
bütün fen bilginleri Allahı inkâr mı etmişlerdir?
Cevap: Meşhur
Amerikalı fen adamı Edison'un mesai arkadaşı olan Martin André Rosonoff,
şu hatırasını anlatmaktadır:
“Bir gün laboratuvara girince, Edison'u kendinden geçmiş, çok
dalgın bir hâlde, hiç kımıldamadan elinde tuttuğu bir kaba baktığını gördüm.
Yüzünde büyük bir hayret, hürmet, takdir ve tazim ifadesi vardı. Yanına
yaklaşıncaya kadar, geldiğimin bile farkına varmadı. Sonra beni yanında
görünce, elindeki kabı bana gösterdi. Kap, cıva ile doluydu. Bana;
-Şuna bak! Bu ne muazzam bir eserdir! Sen cıvanın hârikulâde bir
şey olduğuna inanır mısın? dedi. Ben;
-Cıva, hakikaten hayrete değer bir maddedir diye cevap verdim.
Edison konuşurken sesi titriyordu. Bana;
-Ben cıvaya bakınca bunu yaratanın büyüklüğüne hayran oluyorum.
Buna ne türlü hassalar vermiş? Bunları düşündükçe, aklım başımdan gidiyor diye
mırıldandı. Sonra tekrar bana döndü;
-Dünyadaki bütün insanlar bana hayrandır. Benim yaptığım birçok
keşifleri, birçok yeni buluşları birer harika, birer başarı zannediyorlar.
Beni, insanüstü bir varlık gibi görmek istiyorlar. Hâlbuki, ne büyük hata! Ben,
beş para bile etmeyen bir insanım. Benim keşiflerim esasen dünyada bulunan,
fakat o zamana kadar insanların göremedikleri büyük harikaların ufacık bir
kısmını meydana çıkarmaktan ibarettir. Bunu ben yaptım! diyen bir insan, en
büyük yalancı, en büyük budaladır. İnsan, elinden hiçbir şey gelmeyen aciz bir mahluktur.
İnsan, ancak bir parça konuşabilen, biraz düşünebilen bir mahluktur. İyi
düşünse, kibre, gurura kapılmaz, aksine, ne kadar boş olduğunun farkına varır.
İşte ben de, bunları düşündükçe, ne kadar kudretsiz, ne kadar aciz, ne kadar
zayıf bir mahluk olduğumu anlıyorum. Ben mucidim ha! Asıl mucit, asıl yaratıcı
işte Odur, Allahtır! dedi.”
Görülüyor ki, fen adamları Allahü teâlânın varlığına inanmakta
ve iki elle Onun dinine sarılmaktadır.
Sual:
Ahıretteki gün ve yıllar da, dünyada kullanılan gün ve yıllar gibi midir?
Cevap: Din kitaplarında; “Ahıretin bir günü, bu dünyanın bin senesi kadardır. Ahıretin yılları, ona göre hesap olunur” denmektedir.