"Allah en çok, ahlâkı en güzel olanı sever"
05/07/2019 Cuma Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimizin huzuruna biri geldi ve şöyle sordu: “Allahü teâlâ en
çok kimi sever?”
Talha Bin Musarrıf hazretleri Tabiînden tanınmış bir hadîs ve kırâat
âlimidir. 112 (m. 730) senesinde Kûfe’de vefât etti. Naklettiği hadis-i
şeriflerden bazıları:
O, Ebû Sâlih’ten, o da Ebû Hüreyre’den (radıyallahü anh) rivâyet etti. Ebû
Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle buyurdu:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bir
yolculukta bulunuyorduk. Cemaatin azıkları tükenmişti. Hattâ Resûlullah
efendimiz onların yük develerinden bazılarını boğazlamayı düşündüler. Bunun
üzerine Ömer (radıyallahü anh) “Yâ Resûlallah! Cemâatin yiyeceklerinden
kalanını toplayıp, onların üzerine duâ buyursanız” dedi. Resûlullah efendimiz
de öyle yaptı. Buğdayı olan buğdayını, hurması olan hurmasını getirdi. Hazreti
Talha diyor ki: “Çekirdeği olan çekirdeğini getirdi” dedi. Ben "bu
çekirdekleri ne yapıyorlardı?" dedim. “Onları emiyorlar üzerine de su
içiyorlardı” dedi. Ebû Hüreyre dedi ki: Sonra Resûlullah efendimiz toplanan
şeyler üzerine duâ etti. Sonunda, cemâat yemek kaplarını doldurdular. O zaman,
Resûlullah efendimiz buyurdular ki: “Allahü teâlâdan başka ilâh
olmadığına, kendimin, Allahü teâlânın Resûlü olduğuma şehâdet
ederim (Gözümle görmüş gibi bilir ve inanırım). Bir kul, bu iki
şehâdet husûsunda asla şüpheye düşmeden, bunlarla Allahü teâlâya kavuşursa,
mutlaka Cennete gider?” buyurdu.
Abdullah İbni Abbâs (radıyallahü anhüma) anlatır:
Peygamber efendimize Eshâbından biri gelerek “Ya Resûlallah! Seni o kadar
çok seviyorum ki, aklıma gelince sizi hemen gelip görmezsem, canım çıkacak gibi
oluyor. Gelip seni görüyorum. Fakat ben âhirette ne yapacağım? Eğer
Cennete girersem, muhakkak senden aşağı mertebelerde olacağım. Senden ayrılmak
ise, bana çok zor gelecek Ben Cennette de seninle olmak istiyorum” dedi.
Resûlullah efendimiz hiçbir cevap vermedi. Daha sonra bu husûsta Allahü teâlâ
Nisa sûresi altmışdokuzuncu âyet-i kerîmesini nâzil edip meâlen şöyle
buyurdu: “Kim Allahü teâlâ ve Peygamberine itaat ederse, işte onlar,
Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehîdlerle,
iyilerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır” buyurdu. Resûlullah
efendimiz hemen o zâtı çağırarak, bu âyet-i kerîmeyi okuyarak müjdeledi.
Usâme bin Şerik anlatır: Bir gün Resûlullahın yanında oturuyorduk. Herkesin
sessizce oturduğu sırada birkaç kişi gelip, Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve
sellem) “Allahü teâlâ en çok kimi sever?” diye sordular. Resûlullah
da, “Ahlâkı en güzel olanı” buyurdu.