“Kardeşine güleryüz göstermen sadakadır"
05/08/2020 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Kendisine yumuşaklık verilen kimseye, dünyâ ve âhiret iyilikleri
verilmiştir.
Abdullah ibn-i Lehîa hazretleri tebe-i tâbîînin hadis ve fıkıh
âlimlerindendir. 97 (716)’da Kahire'de doğdu. Tabiînden yetmişten fazla âlimle
görüşüp ilim tahsil etti. Kendisinden Süfyân-ı-Sevrî, Abdullah bin Mübarek,
Evzâî gibi âlimler hadis rivayet ettiler. Halife Mansur tarafından Mısır
kadılığına tayin edildi 174 (790)’da Kahire'de vefat etti. Naklettiği hadis-i
şeriflerden bazıları:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem ) buyurdu ki:
“Kendisine yumuşaklık verilen kimseye, dünyâ ve âhıret iyilikleri
verilmiştir.” “Kendisine yumuşaklık verilen kimseye, hayır verilmiş olur.
Yumuşaklıktan mahrûm olan, hayırdan da mahrûmdur.” “Allahü teâlâ refîktir.
Yumuşaklığı sever.” “En faziletli sadaka, insanların arasını ıslâh etmektir.”
“Kişi sevdiği ile beraberdir.” “Kim bir kimseyi Allah için sever ve; (Ben
seni Allah için seviyorum) derse, ikisi de Cennete girer. Allah için seven
kimse, sevdiği kimseden derece bakımından daha yüksektir.” “Kim Allah için
sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, Allah için mâni olursa, onun
îmânı kemâle ermiştir.” “Birbirinize selâm veriniz! Birbirinize yiyecek ikram
ediniz! Akrabanızın haklarını gözetiniz! Gece herkes uyurken namaz kılınız!
Bunları yaparak, selâmetle Cennete giriniz.”
“Ey Allahın Resûlü! Cennete girmeme vesile olacak bir şey söyler misiniz?”
diye soran bir Sahâbîye, Resûlullah efendimiz; “Hoş sözlü olmak, selâm
vermek ve yemek yedirmek” buyurdu.
“İki Müslüman karşılaşıp müsâfeha ederlerse, Allahü teâlâ, onlar ayrılmadan
önce günahlarını af ve mağfiret buyurur.” “İki Müslüman karşılaşıp, biri
diğerine selâm verdiği zaman, ikisinden Allahü teâlânın en sevdiği, arkadaşına
daha güler yüzlü olanıdır. Müsâfeha ettikleri zaman ikisinin üzerine Allahü
teâlânın rahmeti iner. (İnen yüz rahmetten) doksan tanesi müsâfehaya
başlayana, on tanesi, kendisiyle müsâfeha edilenedir.”
“Kardeşine güleryüz göstermen sadakadır, iyiliği emredip, kötülükten
alıkoyman sadakadır. Dalâlet üzere bulunan birisine doğru yolu göstermen senin
için sadakadır. Taş ve diken (gibi eziyet veren şeyleri) yoldan
uzaklaştırman sadakadır. Kovandaki suyu, kardeşinin kovasına doldurman
sâdakadır.”
“Kardeşini güleryüzle karşılamak şeklinde bile olsa, hiçbir iyiliği aşağı
görme."