"İşte buna, müdara denir kardeşim..."
05/08/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Kendisine veya başkalarına zarar
gelme korkusundan dolayı iyiliği emretmek ve haramı menetmek mümkün olmazsa,
böyle durumlarda fitneye mâni olmak için susmaya müdara denir. Müdara,
dini zarardan kurtarmak için dünya menfaatinden vermek, insanlarla iyi
geçinmektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü
teâlâ, farzları emrettiği gibi, müdara etmemi de emretti.) [Hakim]
(Müdara
edenler, şehit olarak ölür.) [Deylemi]
(Şerefinizi
mallarınızla [para ile], dininizi de dilinizle [müdara
ederek] koruyun!) [İ.
Asakir]
Müdara ederken tatlı dilli ve güler yüzlü olmak gerekir.
Talebeye ders verirken müdara gerekir. Hanımına müdara etmeyenin rahatı, huzuru
kalmaz. İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki, insanlar üç kısımdır: 1- Gıda
gibi olanlar, her zaman gerekir. 2- İlaç gibi
olanlar, bazen gerekir. 3- Hastalık gibi
olanlar. Bunlar gerekmez ise de, gelip musallat olur. Bunlardan kurtulmak için,
müdara etmek gerekir...
***
Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" hazretleri
bir sohbetinde buyurdu ki:
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı
sahâbîlerle bir evde otururken, birden sıkıntı basmış ve; "Sıkılıyorum
yâ Ömer" buyurmuş.
Hazret-i Ömer hemen; "Emret yâ Resûlallah. Ne isterseniz yapalım!"
demiş.
Efendimiz; "Şimdi bir Allah düşmanı gelecek, onu görmek, onunla
konuşmak beni sıkıyor. O gelecek diye sıkılıyorum" buyurmuş.
Biraz sonra kapı çalınıyor, bir kabîle reisi geliyor. Peygamber Efendimiz ayağa
kalkıyor, onu güzelce karşılıyor, yanında yer açıyor, oturtuyor... Onunla tatlı
tatlı konuşuyor...
Biraz sonra, o adam kalkıp gidiyor. Peygamber Efendimiz, onu
güler yüzle selâmetliyor... Hazret-i Ömer soruyor:
-Yâ Resûlallah, Allahın düşmanı dediğiniz, bu kişi miydi?
Efendimiz "Evet, o idi" buyuruyor. Hazret-i
Ömer merak ediyor ve soruyor hemen:
-Yâ Resûlallah, siz ona dost muâmelesi yaptınız, yer verdiniz,
tatlı tatlı, neşeli konuştunuz ve güler yüzle uğurladınız, biz bunun
hikmetini anlayamadık...
Peygamber Efendimiz şöyle îzâh ediyorlar:
-Bu, bir
kabîle reîsidir. Zengin ve îtibârlı birisidir. Eğer ben onunla iyi
geçinirsem, dost muâmelesi yaparsam, o da bana dost muâmelesi yapar.
Müslümânlara da dost muâmelesi yapar. Eğer ben ona sert söyleseydim, yer
vermeseydim, kapının girişine oturtsaydım, o zaman bana düşman olurdu. Bana bir
şey yapamazdı ama Müslümânlardan intikam alırdı. Müslümânlara eziyet ederdi.
Müslümânlara eziyet etmesin diye onun kalbini okşadım...
İşte buna, müdara denir kardeşim. Çok mühim...