"Bana duâ ediniz, size icâbet edeyim"
05/09/2020 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Kur'ân-ı kerimde yüzlerce duâ vardır ve manaları tefsîr kitaplarında
yazılıdır.
Muhammed İbn-i Azîme hazretleri kıraat âlimidir. Endülüs'ün İşbîliye
(Sevilla) şehrindendir. İlim öğrenmek için Mısır ve Hicaz'daki çeşitli ilim
merkezlerinde büyük âlimlerden kıraat ve hadis dersleri aldı. Memleketine
dönerek çok talebe yetiştirdi. 543'te (m. 1148) vefat etti. Şöyle buyurdu:
Müslümanların her günkü duâsı, Fâtiha-i şerifedir ki, beş vakit namazın,
her rekâtında okunur. Böylece, her gün en az, kırk kere okunur. Fâtiha-i şerife
sûresinin meâl-i şerifi şudur: (Bismillâhirrahmânirrahîm: Rahmân ve rahîm olan
Allahü teâlânın ism-i şerifini okuyarak başlıyorum. Hamd ve senânın en üstünü,
bütün âlemleri [yaratan, bir nizâm üzere birbirine bağlayan] Allahü teâlâya
mahsûstur. Allahü teâlâ, dünyada ve âhırette kullarına çok merhamet edicidir.
Kıyâmet gününün mâliki [ve hâkimi] yalnız Odur. Biz, ancak sana ibâdet ederiz
[Senden başka ibâdete lâyık ve müstahak olan hiçbir şey yoktur.] Ve ancak
senden yardım isteriz. Bizi [Îtikatımızda, fiillerimizde ve sözlerimizde ve
ahlâkımızda ifrât ve tefrît arasında orta yol olan] doğru yolda bulundur.
[Dîn-i islâm ve sünnet-i enâm olan sırât-ı müstakîmde bizi sâbit eyle.] Bizi
kendilerine [fadl ve ihsânın ile] nîmet verdiğin kimselerin [Peygamberlerin,
Velîlerin ve Sıddîklerin] yolunda bulundur. [Hakkı kabul etmeyip] senin
gadabına uğrayanların ve sapıkların yolunda bulundurma! [Yâ Rabbî. Âmîn: Kabûl
buyur Allahım!])
Bundan başka, Kur'an-ı kerimde yüzlerce duâ vardır ki, her biri ve mânaları
tefsîr kitaplarında uzun yazılıdır.
Kur'an-ı kerimde [Allahü teâlâya duâ edenlere verilecek ecrleri
[karşılıkları] ve duâ etmek lâzım olduğunu ve yapılan duâların kabul
edileceğini bildiren pek çok] âyet-i kerimeler vardır.
Mümîn sûresinin altmışıncı âyetinde meâlen (Bana duâ ediniz, size
icâbet edeyim [kabul ederim]) buyurulmuştur.
Bekara sûresinin yüzseksenaltıncı âyetinde meâlen: ([Ey Resûlüm], Kullarım sana benden sorarlarsa, Ben [ilim ve icâbetle] yakınım. Bana duâ ettikleri zaman duâlarına icâbet ederim [kabul ederim]. Benden icâbet istesinler ve bana îman etsinler) buyurulmuştur.