İngilizlerin İslam düşmanlığı
05/10/2022 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
İngilizler, yüzyıllardır İslam memleketlerini kana boyamakla kalmamış, İskoç masonları, binlerce Müslümanın dinden çıkmasına sebep olmuştur!
İslam düşmanları, tâ
İslamın ilk asrından beri, bu dini yok etmek için çalışıyorlar. Şimdi de,
çeşitli adlarla, çeşitli planlarla saldırıyorlar. Cehenneme gidecekleri
bildirilmiş olan itikadı bozuk kimseler de Müslümanları doğru yoldan ayırmak
için, hile ve iftira yapıyorlar. Böylece, İslam düşmanları ile iş birliği
yaparak, Ehl-i sünneti yıkmaya uğraşıyorlar...
Bu saldırıların
öncülüğünü İngilizler yaptı. Bütün kaynaklarını, hazinelerini, silahlı
kuvvetlerini, donanmasını, tekniğini, politikacılarını ve yazarlarını bu işte
kullandı. Böylece, dünyanın en büyük iki İslam devleti olan
Hindistan'daki Gürganiyye ve üç kıta üzerine yayılmış
bulunan Osmanlı İslam devletlerini yıktı. Her yerde İslam’ın
değerli kitaplarını yok etti. İslam bilgilerini birçok yerlerden sildi,
süpürdü.
İkinci Cihan Harbinde,
komünistler yok olmak üzere iken, bunların kuvvetlenmelerine, yayılmalarına
sebep oldu. İngiliz Başbakanı James Balfour, 1917'de,
Müslümanların mukaddes yerleri olan Filistin'de Yahudi devletinin kurulması
için çalışan Siyonizm teşkilatını kurdu. İngiliz hükûmeti, bu işi senelerce
destekleyip, 1947'de İsrail devletinin kurulmasını sağladı. Yine
İngiliz hükûmeti, 1932'de, Arabistan Yarımadası'nı Osmanlılardan
alıp, Suûdîlere teslim ederek, İslamiyet’e en büyük darbeyi vurdu.
İngilizler,
yüzyıllardır İslam memleketlerini kana boyamakla kalmamış, İskoç masonları,
binlerce Müslümanı ve din adamlarını aldatarak, mason yapmış, insanlığa yardım,
kardeşlik gibi laflarla, dinden çıkmalarına, dinsiz olmalarına sebep olmuştur.
İslamiyet’i büsbütün yok etmek için, bu masonları maşa olarak kullanmışlardır.
Böylece, Mustafa Reşit Paşa, Ali Paşa, Fuat Paşa ve Mithat
Paşa, Talat Paşa gibi masonlar, İslam devletlerini yıkmakta
kullanıldıkları gibi, Cemaleddin-i Efganî ve Muhammed Abduh gibi
masonlar ve yetiştirdikleri çömezler de, İslam bilgilerini bozmaya, yok etmeye
âlet olmuşlardır.
Mısırlı Reşid Rızâ'nın (Muhâverât) kitabında, Ehl-i sünnetin dört mezhebine çatılmakta, İslâm bilgilerinin dört kaynağından biri olan İcmâ'-ı ümmet inkâr edilmekte, "herkes; Kitaptan, Sünnetten kendi anladığına göre amel etmeli" denilmektedir. Böylece, İslâm bilgilerini kökünden yıkmaya çalışmaktadır. Ehl-i sünnet âlimlerinden Abdülganî Nablüsî'nin (Hulâsat-üt-tahkîk fî-beyân-ı hükm-it-taklîd vet-telfîk), Yusuf-i Nebhânî'nin (Huccetullahi alel'âlemîn), Muhammed Hayât Sindî'nin (Gâyet-üt-tahkîk) ve Muhammed Abdürrahmân Silhetî'nin (Seyf-ül-ebrâr) isimli Arapça kitapları ile son devrin İslam âlimlerinden Hüseyn Hilmi Işık Efendi'nin Türkçe olarak 1981'de neşrettiği (Mısırlı Bir Din Adamının Din Düşmanlığı) kitabı, böyle bozuk kitaplara ve konuşanlara cevap vermektedir.