Peygamber efendimizin vefâsı
05/11/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü
Peygamber efendimizde bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı.
Sual: Yapılan iyilikleri unutmayan kimselere vefâlı insan deniyor. Elbette
bu güzel huy, Peygamberlerde daha fazladır. Bu huy, Peygamber efendimizde
nasıldı?
Cevap: Peygamber efendimizde bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı.
Resulullah efendimiz cömert idi. Cömertlikten de birçok güzel huylar meydana
gelmektedir. Bunlardan birisi de Vefâdır. Vefâ, tanıdıklara, yakınlara,
arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı olmaktır. Peygamber efendimiz cömert
oldukları gibi vefâ sahibi idiler. Yakınlarını, tanıdıklarını gözetir, onlara
verdikleri sözü yerine getirirdi.
Peygamber efendimizin sözleri, yaşayışları, Onun yakınlarına, tanıdıklarına
velhasıl herkese karşı nasıl vefâ sahibi olduğunu açıkça göstermekte ve İslam
âlimlerinin kitapları, bu vefâ örnekleri ile doludur. Onun, her güzel hâli
gibi, vefâkârlığı da, ümmetine ve bütün insanlığa örnek olmuştur. Bu hususta
Enes bin Malik hazretleri şöyle anlatmaktadır:
“Resulullaha bir yerden herhangi bir hediye geldiği zaman mutlaka hazret-i
Hatice'yi hatırlar ve;
(O hediyeyi falan kadına götürüp verin. Çünkü o, Hatice'nin arkadaşıydı.
Onunla iyi görüşür ve onu çok severdi) buyurarak, sevgili hanımı hazret-i
Hatice'nin hatırını gözetirdi. İşte bu sebepledir ki, hazret-i Aişe validemiz,
zaman zaman;
"Hazret-i Hatice'ye gıpta ettiğim gibi hiçbir kadına gıpta etmedim.
Çünkü Resulullah ondan çok bahsederdi. Ne zaman bir koyun kesilse etinden
mutlaka onun yakınlarına da gönderir, onun hatırını gözetirdi” buyurmuştur.
Bir gün Habeşistan meliki Necâşiden, mubarek huzuruna bir grup elçi
gelmişti. Onları çok iyi karşılayıp iltifatlarda bulundular. Yer gösterip
oturttuktan sonra o elçilere bizzat kendisi hizmet ederek ikramlarda bulundu.
Peygamber efendimizin bu hâlini gören Eshab-ı kiramdan bazıları;
-Ya Resulallah; lütfen siz oturun, biz hizmet ederiz, dedilerse de, Sevgili
Peygamberimiz onlara cevaben;
-Vaktiyle onlar benim eshabıma Habeşistan'da çok iyi hizmet ettiler. Zira o
zamanlar eshabım yurtlarından hicret etmiş, onların ülkesine sığınmışlardı. O
günlerde onlar benim eshabıma sahip çıkıp çok iyi ev sahipliği yaptılar. İşte o
hizmetlerinin karşılığı olarak ben de şimdi onlara hizmet ediyor ve bu
hizmetimden büyük zevk duyuyorum, buyurdular.