"Haydi, var mısın güreşelim!"
05/11/2021 Cuma Köşe yazarı A.U
Rekâne adında iri
cüsseli bir pehlivan, sahrâda koyun otlatırken Resûlullahla karşılaştı.
Ve kibirle seslendi
ki:
"Halkı, Lât ve
Uzzâ'dan uzaklaştıran sen misin?"
Efendimiz, cevâben;
"Evet benim" buyurdular.
Rekâne sordu:
"Benimle güreşe
var mısın?”
Server-i âlem;
"Olur,
güreşelim!" buyurdu.
Ve onu kaldırıp, yere
vurdu!
Rekâne güçlükle
kalktı.
“Bir daha
güreşelim" dedi.
"Peki
hayhay!" buyurdular.
Ve tekrar kaldırıp
yere vurdular.
Sonra bir daha… bir
daha...
Rekâne çarpılmıştı
âdeta.
Yenilgiyi kabul edip,
sordu ki:
"Şehre inince
halka ne diyeceksin?"
"Doğrusunu
diyeceğim."
"Doğruyu demesen
olmaz mı?"
"Ben Peygamberim.
Doğru söylemekle emrolundum."
Rekâne çâresizdi.
"Sürümden, sana
otuz koyun vereyim, mükâfâtı bu olsun" dedi.
"Hayır
olmaz!" buyurdular.
"Peki ne
istiyorsun?"
"Îmân et
Cehennemde yanma!"
"Bir mûcize
gösterirsen, olur."
Efendimiz bir ağaca
seslendi ki:
"Ey ağaç! Söyle,
ben kimim?"
Ağaç, fasîh bir
lisânla;
"Sen, Allahın
kulu ve Peygamberisin" dedi.
Rekâne bunu duydu.
Şehâdeti getirip Müslüman oldu...