Âlimlerin farklı ictihadları rahmettir
05/12/2022 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Farklı ictihadından dolayı bir
âlim, öteki âlimin ictihadının yanlış olduğunu söylemez, söyleyemez.
Ebü'l-Hüseyn İbnü'l-Muzaffer hazretleri hadis hafızıdır. 286'da
(m. 899) Bağdat'ta doğdu. İbn-i Cerîr Taberî, Begavî ve Tahâvî gibi âlimlerden
hadis tahsil etti. Kendisinden Dârekutnî, Ebû Nuaym İsfahânî ve Sülemî gibi
büyük âlimler hadis rivayet etti. 379'da (m. 989) Bağdat'ta vefat etti.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
Allahü teâlâ (Resulüme uyun) buyuruyor. Resulü de, rahmet ve
kolaylık olması için farklı hükümler bildirmiştir. Onun dindeki her sözü
vahiydir. Ona uymak için, Onun vârisleri olan âlimlere uymak lazımdır. Bir hak
mezhebe uyan âlimlere uymuş olur. İctihad seviyesine yükselen âlim, ictihad
yapar. İctihadında yanılsa bile sevap alır.
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Müctehid, ictihadında hata
ederse bir, isabet ederse iki sevap alır.) [Buhari]
Hatası bile sevap olan âlimlerin böyle farklı ictihadları Allahü
teâlânın bir rahmetidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimlerin
farklı ictihadları rahmettir.) [Beyheki]
Farklı ictihadından dolayı bir âlim, öteki âlimin ictihadının yanlış olduğunu
söylemez, söyleyemez. Çünkü Mecellede (İctihad ictihadla nakzedilemez) buyuruluyor. (Madde
16)
Farklı ictihadlar rahmet olduğu gibi, hadis-i şeriflerin farklı
olması da rahmettir. Resulullah efendimiz, Müslümanlara rahmet olması için
farklı hükümler bildirmiştir. Eğer tek hüküm olsaydı, mezhepler hasıl olmazdı.
Kıyamete kadar, dünyanın her yerinde, her mevsimde, her şartta tek bir nizam
olur, Müslümanların halleri, yaşamaları güçleşirdi.
Peygamber efendimiz, bazı emirleri zata mahsus [kişiye özel] olarak bildirmiştir. Mesela, erkeklere ipek yasak olmasına rağmen, Hazret-i Zübeyr ve Hazret-i Abdurrahman için, ipek giymelerine izin vermişti ve bu izin yalnız bunlara mahsustu. Hazret-i Arfece’ye de, altın burun takmasına izin vermişti. Bu hüküm umuma şamil değildi. Bazı izin vermeler de, her ne kadar o şahsa ise de, herkes için geçerli idi. Bazıları da yalnız izin verilen şahsın durumunda olanlara mahsustu. Mesela hasta ise, secde edemeyene, ima ile kıl buyurmaları gibi. Bazılarına da zor işleri yapmasına izin verirlerdi, o da kuvveti yerinde olanlar içindi. Böylece birbirinden farklı birçok hadis-i şerif meydana çıkmıştır.