"Tasavvuf, her an Allahü teâlâ ile olmaktır..."
06/01/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
Nasîruddîn Mahmûd hazretleri Çeştiyye yolunun büyük velîlerindendir.
"Çırağ" adıyla anıldı ve bu lakab ile meşhûr oldu. Hindistan'ın Uttar
Pradeş eyâletindeki Bane Banki'de doğdu. Orada Mevlânâ İftihârüddîn Muhammed
Geylânî'den ilim öğrendi. Sonra Delhi'ye gitti ve Nizâmüddîn Evliyâ
hazretlerinin talebeleri arasına katıldı.
Nasîruddîn Mahmûd Çırağ, huzûruna gelen herkese namazı zamânında
ve cemâatle kılmasını tavsiye ederdi. Kendisi de çocukluğundan îtibâren bu
husûsa çok dikkat ederdi. Namazın faydalarını, Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i
şerîflerden ilgili yerleri okuyarak anlatırdı. "Hayâtımız iki önemli şeye
dayanır. Bunlar: Allahü teâlânın ve Peygamber efendimizin emirlerini yapmak,
O'nların yasak ettiklerinden kaçmaktır" buyururdu.
Bir sohbetlerinde şöyle buyurdu: "Mübtedî yâni işe yeni
başlayan, vakit sâhibidir. Vakit sâhibi, içinde bulunduğu vakti bir daha ya
bulurum, ya bulamam deyip, vaktini fırsat bilip, değerlendiren, onu farzları
yerine getirdikten sonra, Kur'ân-ı kerîm okumak, nâfile namaz kılmak, Allahü
teâlâyı anıp hatırlamakla geçiren kimsedir. İşte, tasavvuf yolunda ilerleyen
kimse böyle vakitlerini muhâfaza ve mâmur ederse, hâl sâhibi olması umulur.
Mânevî ilimlere ve hallere böyle gayretler, çalışmalar netîcesinde
kavuşulur."
"Kulluk, her an Allahü teâlâya muhtaç olduğunu bilmek
ve O'nun Resûlüne tam tâbi olmaktır."
Tasavvufun ne olduğu sorulduğunda, şöyle cevap verdi:
"Tasavvuf on şeyi içerisine alan bir isimdir. Birincisi, dünyâdan (lâzım
olan) az bir mikdârı edinmek. İkincisi, kalbin Allahü teâlâya güvenip
dayanması. Üçüncüsü, tâat olan Allahü teâlânın beğendiği şeylere rağbet etmek.
Dördüncüsü, yediği içtiği ve kullandığı şeylerin helâlden olmasında titiz
davranmak. Beşincisi, kalbin Allahü teâlâ ile meşgûl olması. Altıncısı, gizli
olarak Allahü teâlâyı hatırlamak. Yedincisi gerçek ihlâsa sâhip olmak. Sekizincisi,
şek ve şüpheden uzak, kati bir îmâna sâhip olmak. Dokuzuncusu, tam
bir teslimiyetle Allahü teâlâya yönelmek. Onuncusu, ihtiyaçlarını başkasından
istemeyip, şikâyette bulunmamak... Kimde bu on haslet bulunursa, tasavvuftan
söz etmeye lâyıktır. Yoksa yalancıdır. Tasavvuf, kalbi temizlemek ve her an
Allahü teâlâ ile olmaktır."
Nasîruddîn Mahmûd Çırağ hazretleri, 1356 (H.757) senesinde vefât etti.