Oruçla kavuştuğumuz nimetler...
06/03/2025 Perşembe Köşe yazarı S.A
Oruçta, sayılamayacak
kadar çok faydalar vardır. Fakat biz orucu bu faydalar için değil, dinimizin
emri olduğu için tutuyoruz...
Rabbimiz,
bize neyi emretmişse, neyi yapmamızı buyurduysa mutlaka onda bizim maddi ve
manevi faydalarımız vardır. Hangilerini haram kılmışsa, şüphesiz onlarda da pek
çok zararlarımız vardır. Bugün anlamasak bile yarın, gün geçtikçe daha iyi
anlayacağız. Biz bilemeyiz, o bilir...
Oruçta,
sayılamayacak kadar çok faydalar vardır. Fakat biz orucu bu faydalar için
değil, dinimizin emri olduğu için tutuyoruz. İlk önce, sıhhatimiz için oruç
tutmalıyız.
(Oruç
tutunuz sıhhat bulursunuz) hadis-i şeriftir. Oruç tutan sıhhat bulur. Bütün gün
çalışan ve yorulan organlarımızı gece uyurken dinlendiriyoruz. Dinlenemeyen,
istirahat edemeyen bazı organlar var; midemiz, bağırsaklarımız ve sindirim
sistemimiz... Bunlar sürekli çalışırlar, dinlenmek nedir bilmezler. Tıka basa
yiyip yatsak da, uyandığımızda acıktığımızı görürüz. Biz uyumuş kendimizden
geçmişiz ama sindirim sistemimiz uyumamış, hep çalışmışlardır. Bu sürekli
çalışma onları yıpratır ve yorar.
Uyurken
gözümüz, kulağımız, elimiz, ayağımız ve beynimiz hep dinlenirler.
Dinlenemeyenleri de hiç olmazsa senede bir ay yalnız gündüzleri olsa bile, oruç
tutarak dinlendirme imkânını sağlamış oluruz.
Oruçlu
iken kalbimiz de dinlenir, mide boş olunca rahat çalışır... Sıhhat
yönünden bir diğer faydası da, karaciğerimizdeki gıda stoklarının erimesidir.
Doktorların dediğine göre karaciğerimiz bir nevi zahire ambarıdır. Vücudumuzun
muhtaç olduğu gıdaları ihtiyaç oldukça otomatik olarak, gerektiği kadar veriyor.
Oruç tutmayanlar bu ihtiyaçlarını aldıkları gıdalarla sağladıklarından
ciğerdeki stok gıdalara dokunulmuyor. Onlar da kala kala bayatlıyorlar, ihtiyaç
duyulduğunda da pek iyi netice elde edilemiyor.
İlim
ilerledikçe, oruç tutmanın sıhhatimiz için ne kadar iyi olduğu daha iyi
anlaşılacak ve doktorlar reçetelerine ilaçlarla beraber 'oruç' da
yazacaklar...
Sabretmeyi
emir ve teşvik eden 70'ten fazla ayet-i kerime var, en büyüğü; rabbimiz
sabredenlerle beraberdir, müjdesidir.
Sabretmek,
insanlara mahsustur. Melekler sabretmezler, çünkü onlar yemez, içmez ve hasta
olmazlar. Hayvanlarda da sabır söz konusu değildir. Çünkü onlarda akıl yok,
sorumlu da değiller.
İnsanoğlu
bu iki varlık arasındadır. Aklı var, melekler gibi, nefsi var hayvanlar gibi.
Aklını üstün tutarsa melekleşmeye doğru yükselir, hatta onları da geçer.
Çünkü melekler ister istemez iyidirler, ama insanlar nefsi ile mücadele sonunda
yükselebilmiştir. Nefsi galip gelirse bu defa hayvanlaşmaya doğru alçalır,
onlardan da daha aşağı iner. Çünkü hayvanlar sorumlu değillerdir.
Rabbine
itaat etmeyen, haramlardan sakınmayanlar kıyamet günü, cehenneme sevk
edildikleri zaman diyecekler ki: Keşke biz dünyaya insan olarak gelmeseydik;
yılan olarak, akrep olarak gelseydik de bu şiddetli azaba uğramasaydık...
Yanmak çok zor, Allahü teala hepimizi muhafaza buyursun...
